Güncel

172. F Oturması gerçekleştirildi

İstanbul: İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, 172. F Oturmasını gerçekleştirdi. Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen İHD’liler bu hafta tutsak LGBTİ’lerin durumuna dikkat çekti.

İnsan haklarıyla İnsandır”, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır”, “Tecrit işkencesine son” sloganlarının atıldığı eylemde, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın”, “Tecrit öldürüyor F Tipi hapishaneler kapatılsın”, “Hapishanelerde ölüm istemiyoruz. Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” pankartları açıldı.

Geçen hafta düzenlenecek olan Onur Yürüyüşü’nde polisin saldırısını hatırlatan İHD’liler, LGBTİ bireylerin cezaevlerinde neler yaşadıklarını anlamanın zor olmadığını belirtti. LGBTİ aktivisti ve “Hapiste LGBTİ Olmak” kitabının yazarı Rosida Koyuncu eylemde yaptığı konuşmada, tutsak LGBTİ’lerin uğradığı işkenceleri anlatarak “Tutsak LGBTİ taciz, tecavüz, zorla saç kestirme, anal ilişki yaşayıp yaşamadığını anlamak için makattan parmaklama işkencelerine uğruyorlar. Açık cezaevi hakkından ve hapishanelerin sunduğu sosyal etkinliklerden mahkum bırakılıyorlar. Hiçbir hukuki dayanağı olmadan yıllarca tekli hücrelerde kalıyorlar. Tüm bunları hapishane yönetimleri ‘güvenlik’ gerekçesi ile yaptıklarını söylüyor. Sözde beden güvenliklerini sağlamaya çalışan yönetimler, LGBTİ’lerin ruhlarını paramparça ediyor” şeklinde konuştu.

İHD Hapishane Komisyonu adına açıklamayı okuyan Zeynep Kınalı İpek, 2000 yılından itibaren tutsak sayısının 50 binden 165 bine çıktığını, 2014 yılında Adalet Bakanlığı’na yapılan bilgi edinme başvurusunda 95 tutsak LGBTİ’nin olduğunu belirtti. “Güvenlik” gerekçesi ile taciz, tecavüz, psikolojik muayene ile eşcinsel olduğuna dair rapor almaya zorlama gibi yaşanan hak ihlallerine değinen İpek, Maltepe 3 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan aslen Azerbaycanlı Sibel ile Rafael Q. Alves DESausa adlı iki trans kadının kendilerine mektup yolladığını ve mektupta Türkiyeli gay ve trans kadınların yanından alınarak tecrit edildiklerini söyledi. İpek, Azerbaycanlı trans kadının bu işkenceye daha fazla dayanamayıp intihar ettiğini ve midesinin yıkandığını belirtti. Türkiye vatandaşı olmadıkları için ekonomik olarak zor durumda olduklarını, arkadaşlarıyla aynı ortamda olduklarında dayanıştıklarını söyledi.

Trans kadınların bu nedenle açlık grevine başladığını duyuran İpek “Sadece hapiste yer açmak maksadıyla yapılan bu durumu sürgün, yalnızlaştırma, tecrit ve psikolojik işkence olarak değerlendiriyoruz” dedi.

Konuşmaların ardından eylem son buldu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu