İstanbul: İran rejimi tarafından özellikle Kürt tutsaklar başta olmak üzere sistematik biçimde uygulanan işkencelere karşı 29 Kürt siyasi tutsağın başlatmış olduğu açlık grevi 28. gününe girerken, destek eylemleri de devam ediyor.
İran Devleti’nin adli tutukluları siyasilerin yanına zorla koymak vb. yaptığı işkenceler çözüm olmayınca çareyi idamda bulmasını protesto eden TUAD, İHD ve ÖHD İran konsolosluğu önüne siyah çelenk koydu.
Yapılan eylemde sık sık “Bijî berxwedana zindanan”, “Katil İran hesap verecek”, “İçerde dışarıda hücreleri parçala” sloganları atılırken, ilk konuşmayı DBP İstanbul İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül yaptı. Bingül, hapishanelerde açlık grevinden dolayı herhangi bir ölümün gerçekleşmesi durumunda Kürt halkı ve dostlarının bu saldırıyı kendilerine yapılmış olduğunu varsayacağını; 2012 yılında Kürt tutsaklarının yaptıkları açlık grevi ile dünyaya seslerini nasıl duyurduysa şimdi de bu eylemin başarıya ulaşacağına inandıklarını belirtti. Ayrıca Bingül, İran’ın “Kobanê’de verilen mücadelenin başarıya ulaşması durumunda size rahat vermeyeceğiz” mesajını verdiğini de söyleyen Bingül; baskıların kendilerini yıldırmayacağını, baskılar ortadan kalkana kadar mücadeleye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Ardından sözü alan İHD İstanbul Şube Başkanı Abdulbaki Boğa Kürtçe yaptığı konuşmasında, idamın bir ceza değil, yaşam hakkı ihlali ve suç olduğunu belirtti. Tüm dünyadan insan hakları alanında çalışma yapan kurumların şiddetle eleştirdiği idam cezasını ısrarla uygulayan İran Devleti’nin baskıcı politikalarına karşı mücadelenin süreceğini vurguladı.
Yapılan konuşmaların ardından kitle adına basın metnini TUAD İstanbul Başkanı Arif Yılmaz okudu. Yılmaz, tarihsel süreç içinde idam cezasına karşı uluslararası kararları sıralayarak, bu cezanın bir imha politikası olduğunu vurguladı. İdamın yaşam hakkı ihlali olduğunu da sözlerine ekleyen Yılmaz; bu işkenceye ve suça ses çıkarılmamasının hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini de belirterek, “İran ile her türlü ticari ve siyasi ilişki içinde olan ülkeler, ilişkilerini gözden geçirmeli ve İran’ın bu uygulamalardan vazgeçmesi için aktif, etkin ve sonuç alıcı politik bir çizgi izlemesi gerekir. BM ve Avrupa Konseyi’nin insan hakları belgeleri ile yasaklanan ve birçok ülkenin tarafı olduğu idamın kaldırılması sözleşmeleri İran tarafından serhal imzalanmalı ve infazlar durdurulmalıdır” dedi.
Yapılan açıklamanın ardından, kadınlar, polis barikatına rağmen konsolosluk kapısının önüne kadar giderek siyah çelenk bıraktı.
[widgetkit id=994]
