Güncel

CUMARTESİ ANNELERİ 733. HAFTA | “Hakkımı başta Cumhurbaşkanına ve başbakana helal etmiyorum”

Cumartesi Anneleri, 733. haftada da biraraya gelerek kayıpların akıbetini sordu. Polis ablukasında gerçekleşen eylemde bu hafta 10 Nisan 1981’de gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün akıbeti soruldu

Gözaltına alınarak ve kaçırılarak kaybedilenlerin akıbetini sormaya ve faillerinin yargılanmasını istemeye devam eden Cumartesi Anneleri, 733. kez biraraya geldi. 700. haftadan bu yana eylemlerini Galatasaray’da yapmaları engellenen Cumartesi Anneleri İHD İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokakta eylemlerini gerçekleştirirken bu hafta da polis İstiklal Caddesi’nden başlayarak ara sokaklara dek kitleyi ablukaya aldı. Bu hafta 10 Nisan 1981’de gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün akıbeti soruldu.

Basın açıklamasını 21 Mart 1995’te gözaltında kaybedilen ve daha sonra cenazesi bulunan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak yaptı. Nurettin Yedigöl’ün, 1970’li yıllarda üniversite eğitimi için İstanbul’a geldiğini belirten Ocak, “İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. Öğrenciliği dönemi ve sonrasında sosyalist gençlik hareketinin içinde yer aldı. 12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 10 Nisan 1981 tarihinde İstanbul/ İdealtepe’de bir eve yapılan baskında gözaltına alındı. Dönemin ünlü işkence merkezi Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Tayyar Sever yönetimindeki 1’inci Şube’de Honduras’ta işkence eğitimi alan K Gurubu tarafından sorgulandı. İfade vermeyi reddettiği için Mete Altan’ın başında bulunduğu işkence timinin en ağır işkencelerine maruz kaldı. En son şubede sorgulanan diğer arkadaşları tarafından görüldüğünde kanlar içindeydi, konuşamıyordu, bilinci yerinde değildi. O günden sonra Nurettin’i gören olmadı” hatırlatmasını yaptı.

Hakkımı Cumhurbaşkanına ve başbakana helal etmiyorum”

Ailesinin tüm aramalarına ve iç hukuk yollarının tüketilmesine karşın bir sonuç alınamadığını belirten Ocak’ın ardından konuşan Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, “Ağabeyim 38 yıl önce kaybedildi. Biz çok seslendik ve çok üzüldük. Umarım kimse bizim gibi işkence görmez hak ve adalet yerini bulur. Çok söz söylemeye gerek yok” dedi. Yedigöl, annesi Zeycan Yedigöl’ün aktarmasını istediklerini söyle paylaştı, “Hakkımı başta Cumhurbaşkanına ve başbakana helal etmiyorum. Öbür dünyaya inanıyorlarsa öbür dünyada hesabı sorulsun.”

‘Hak ve hakikat arayışımızdan hiç vazgeçmedik’ 

Yedigöl’ü gözaltında gören son tanıklardan olan Ümit Efe, “Gayrettepe gözleri ve elleri bağlı işkenceye maruz kaldı. 4 gün boyunca bu böyle devam etti. 38 yıl önce Nuretti’nin Gayrettepe Emniyetinde işkence gördüğünü hep söyledik. O an gözaltında işkence gören çok kişi tanığıydı. Gerekli suç duyuruları yapıldı. Biz de dahil olmak üzere suç duyurusu yapanların başvurularına dair takipsizlik kararı verildi. Hak ve hakikat arayışımızdan hiç vazgeçmedik. Nurettin devrimci bir kişi olduğu için ona işkence edildi. Onlarca insan işkence yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor. Biz de mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.

‘Galatasaray’ı bize açın ve yasakçı zihniyetten vazgeçin’ 

12 Eylül 1980 darbesinde gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in ablası İkbal Eren “Bizler sevdiklerimizi kardeşlerimizi 12 Eylül karanlık zindanlarında kaybettik. Onlarcası 12 Eylül zindanlarında katledildi ve kaybedildi. Yasakçı zihniyet ve 12 Eylül darbesi devam ediyor. Sevdiklerimizi kaybedenler bizimle yüzleşmediği sürece ve yargılanmadığı sürece bu dava devam edecektir” dedi.

“Yasaklarla hiç bir şey unutturamazsınız. Galatasaray’ı yasaklayarak bize onları unutturamazsınız. Galatasaray’ı bize açın ve yasakçı zihniyetten vazgeçin. Faillerin bizle yüzleşmesini sağlayın. Devletin görevi budur” diyerek sözlerini sonlandırdı. (Haber Merkezi)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu