GüncelYorum

Başkan Mao, Hong Kong Göstericileriyle Birlikte | Yorum

Ekonomik eşitsizlikten doğa savunuculuğuna, ezilen cinsiyet mücadelesinden sosyal adaletsizliğe, ulusal soruna kadar ezilen tüm toplumsal kesimlerin kurtuluşu için Maoizm, Marksizmin özgürlüğe muhtaç tüm kesimlere açılan kapısı niteliğinde. Başkan Mao, bu özdeki ideolojisiyle Hong Kong eylemleriyle birlikte bir kere daha toplumsal mücadele arenasına atıldı.

Sisteme, mevcut düzene, kapitalizmin yaymış olduğu sosyal çürümüşlüğe karşı her başkaldırıda Marksizm, güncel hali Maoizm ile birlikte kendi izlerini taşıyor. Ekonomik eşitsizlikten doğa savunuculuğuna, ezilen cinsiyet mücadelesinden sosyal adaletsizliğe, ulusal soruna kadar ezilen tüm toplumsal kesimlerin kurtuluşu için Maoizm, Marksizmin özgürlüğe muhtaç tüm kesimlere açılan kapısı niteliğinde. Başkan Mao, bu özdeki ideolojisiyle Hong Kong eylemleriyle birlikte bir kere daha toplumsal mücadele arenasına atıldı.

Hong Kong’da hüküm giyen veya haklarında suç isnadı olan kişilerin Çin’e, Makao Özel İdare Bölgesi’ne ve Tayvan’a iadesini kolaylaştıran yasa tasarısına karşı, 12 hafta önce başlayan protestolarda Başkan Mao öne çıkıyor.

Her devrim kendi zamanının izlerini taşımak zorundadır. Sınıf mücadelesi tarihinde kendi zamanını taşımayan ithal, reçeteli bir devrim gerçekleşmemiştir. Mao Zedung’da Çin’in koşullarını ve toplumsal gerçekliğini devrimci bir tarzda yorumlayarak Komünist bir usta olmuştur. Hong Kong eylemlerinde de devrimin bu özelliğinin ön plana çıktığı görülüyor.

Farklı toplumsal tabakalardan binlerce eylemcinin yürüyüşlerinde yükselttiği sloganlardan biri “Zamanımızın devrimi” anlamını taşıyan “Tzee-doi-ga-ming’ (Zi-doy-ga-min)’dir. Kitle hareketlerinden korkan burjuva yerel politikacı ve yöneticiler her ne kadar gerçekliği gizlemeye çalışsa da gençlik eylemlerinde kullanılan bu sloganların önemini kabul etmek zorunda kalıyor.

Mao Zedung, 1965 ve devam eden yıllarda üniversitelerdeki gençlik kitlelerinin ve halkın düzeni kabul etmeyen – onu değiştirme isteklerine yönelik eylemlerine ilişkin, burjuva karargahlarının ÇKP içerisine yerleştiğini söyleyerek kendi eğilimini kitle hareketlerinden yana koymuştu. Devamında bu süreç Büyük Proleter Kültür Devrimi’ne evrilmişti.

Aradan geçen yarım asırlık bir zaman diliminin ardından Hong Kong eylemlerindeki gençlik kitleleri yine Mao’yu sahipleniyor ve Mao Zedung yeniden kitle hareketlerinden yana durarak onun içerisinden büyüyor.

Hong Kong’daki eylemcilerin bir duvara çizdiği ve geçen hafta sosyal medya paylaşımlarında yer alan bir grafiti doğrudan Mao’dan alıntıydı ve Pekin’i hedef alıyordu.

“Devrim, bir akşam yemeği vermek, makale yazmak, resim yapmak ya da nakış işlemek gibi zarif, yavaşça yapılan, ılımlı ve asil bir iş değildir. Devrim, bir sınıfın diğerini devirdiği bir şiddet eylemidir, bir başkaldırıdır.”

Hong Kong eylemcilerinin bazı duvar yazıları da:

“Hükümet sadece barışçıl gösterilerin işe yaramaz olduğunu öğretir. HK Yönetimi, 2 milyon barışçıl göstericiye cevap vermiyor.” ve “Eğer insanlar korkmazsa, onları ürkütmek için ölümü neden kullanmayalım?” şeklinde.

HK Yönetimi, 2 milyon barışçıl göstericiye cevap vermiyor

Nitekim Stuart Heaver imzasıyla Intependent’ın Türkçe servisinde yer alan köşe yazısında eylemlerin Mao’nun Kızıl Kitap’ının izlerini taşıdığı Kimse göstericilerin Marksizmi savunduğunu iddia etmese de, devrimci idealizmleri doğrudan Mao’nun küçük kırmızı kitabından geliyor.” sözleriyle belirtildi.

Hong Kong’daki eylemcilerin ve onların taleplerinin mevcut Çin Hükümeti’nden çok Başkan Mao’ya yakın olduğunu da belirten Heaver; tarihsel benzerliklerin de altını çiziyor.

Geçmişte Başkan Mao Zedung önderliğindeki ÇKP’ye emperyalizm ortaklığıyla saldıran Çan Kay Şek çeteleri varken bugünlerde Hong Kong eylemcilerine benzer ortaklıklarla saldıran ve ardından cezasız kalan beyaz tşörtlü Triad çeteleri bulunuyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu