Gençlik

“Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya Ölümsüzlüğünün 45. Yılında Nerede Zulüm Varsa Orada Yaşıyor, Savaşıyor!”

YDG yaptığı açıklamada, “Mücadeleye dört elle sarılırken başta komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın devrimci mirası ve bize bıraktığı tecrübeler bu zorlu günleri aşmamızda  bize yardımı dokunacak en iyi kılavuzdur!” sözleriyle İbrahim Kaypakkaya’nın  gençliğin ilham kaynağı olduğu vurgusunu öne çıkardı.

H.Merkezi: Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın şehir düşününün 45.yılı vesilesiyle Yeni Demokrat Gençlik ( YDG) bir açıklama yaptı.

YDG yaptığı açıklamada, “Mücadeleye dört elle sarılırken başta komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın devrimci mirası ve bize bıraktığı tecrübeler bu zorlu günleri aşmamızda  bize yardımı dokunacak en iyi kılavuzdur!” sözleriyle İbrahim Kaypakkaya’nın  gençliğin ilham kaynağı olduğu vurgusunu öne çıkardı.

Açıklamanın tamamı şu şekilde;

“Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya bundan 45 yıl önce faşist diktatörlük tarafından Amed zindanlarında katledildi. Türkiye’de ihtilalci komünizmin ismi olan Kaypakkaya aynı zamanda Türkiye’de o zamana kadar kimsenin dile getirmeye cesaret edemeyeceği birçok şeyi tüm çıplaklığı ile ortaya koymuş, dile getirmiştir.

Resmi tarihin reddinden, Kemalizm’in teşhirine, ulusal sorundan, silahlı mücadeleye kadar birçok meseleye Marksist bir bakış açısı getirmiştir.  16-17 Haziran işçi direnişi, yükselen kitle hareketleri, Türkiye’de halkların devrim ateşi ile yanıp tutuşması ama komünist bir önderlikten yoksun oluşu reformist, revizyonist hareketlerin özünü ortaya koyarken Kaypakkaya ve yoldaşları Türkiye’de ihtilalci komünizmin bayrağını göndere çekiyordu. Revizyonistlerin sistemle, resmi tarih anlayışı ile barış içinde hareket etmesi, Kemalizm’in özünü kavrayamayışları, Türkiye’de ulusal sorunu görmezden gelişleri ve devrim sonrasının problemi olarak gördükleri bir ortamda İbrahim Kaypakkaya kimsenin söylemeye bile cesaret edemediği gerçekleri tereddütsüz dile getirmiş 71 devrimci kopuşunun sembolü olmuştur.

İbrahim Kaypakkaya o dönemdeki kopuşu şu sözlerle dile getirir; “ Marksist-Leninistler halkın menfaatleri ile partinin menfaatlerinin aynılaşmasını istiyorlardı. Bu da ancak burjuva önderliğin partiye soktuğu teslimiyet ve ihanet yolundan onu ayırmakla mümkündü.

Burjuva önderliği eleştiri ve ikna yoluyla düzeltmek imkansız olduğuna göre yapılacak şey, iflah olmazları tecrit etmek, ihanete gidenleri yollarında yalnız başlarına bırakmak, partiyi ve kadroları devrim yolunda birleştirmektir.

Kaypakkaya coğrafyamızdaki ilk Marksisttir. Bugün onun komünist bir önder olarak anılmasında ki temel sebep sorunlara, olay ve olguları diyalektik materyalist bir yöntemle  incelemesidir. Marksizmi bir eylem kılavuzu olarak ele alıştır. Somut koşulların somut tahlilidir. Bugün sistem yeni bir çıkmaza girmiştir.

Yaşadığı çıkmazı kanla aşmaya çalışan sistem özellikle yaşadığımız coğrafyada olmak üzere baskı ve sömürüsünü arttırmıştır. Bugün Dünya’da totaliter rejimlerin daha fazla hakimiyet kurması tesadüfi bir olay değildir. Bizzat yaşanan krizle ilişkilidir. Bu krizin faturası ise her zaman olduğu gibi halka ödetilmektedir. 

Ülkemizde ise bunun somut örneği başkanlık ile sistemin yeniden reorganize edilmesidir.

Yaşanan ekonomik kriz emekçiler üzerindeki sömürüyü katmerleştirirken, azınlık milliyet ve mezheplere baskı ve asilmilasyon politikaları tırmanmaktadır. Kadınlar ve LGBTİ+ lar her geçen gün toplumda kendilerini var etmekte daha fazla zorlanmaktadır. Yaşanan baskı politikalarının halkı sindirmesi ve devrimcilerin sürece dokunamaması ise düşündürücü bir noktada durmaktadır. Bugün devrimcilerin önünde çelişkiler deryası ve bir yığın aşılması gereken problem vardır.

Bu problemleri aşmak devrim iddiasını güçlendirmeyi sağlayacak esas yoldur. Şüphesiz ki tarihin çarkları keskinleşen sınıf mücadelesinde komünistlere daha birçok imkan sunacaktır.

Keza önümüzdeki süreç baskıların katmerleşeceğine işaret ettiği kadar isyanlarında habercisidir. Bu isyanları yakalayıp yönlendirebilmek ise devrimci hareketin görevidir. Bu misyonu MLM’ye daha fazla sarılıp Komünist önder Kaypakkaya’nın yönteminin kavranması ile yerine getirilebilir.

Türkiye halklarının zor günler geçirdiği bugünlerde karamsarlığa yer vermemek ve mücadeleye dört elle sarılmak her devrimci, demokrat ve yurtsever için elzemdir.

Mücadeleye dört elle sarılırken başta komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın devrimci mirası ve bize bıraktığı tecrübeler bu zorlu günleri aşmamızda  bize yardımı dokunacak en iyi kılavuzdur!

 18 Mayısı Unutma, Unutturma!

Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya Ölümsüzdür!

YENİ DEMOKRAT GENÇLİK”

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu