İstanbul: Şirnex-Cizre’de YDG’lilere dönük tutuklama saldırısına karşı bugün bir eylem gerçekleştiren Partizan, DDSB, YDK ve YDG Bakırköy Carousel AVM önünde bir araya gelerek Özgürlük Meydanı’na yürüdü.
Şirnex-Cizre’de aralarında Yeni Demokrat Kadın faaliyetçisi Elif Kaya’nın da bulunduğu 4 Yeni Demokrat Gençlik okurunun tutuklanmasına dönük protesto eylemleri bugün de (5 Temmuz) devam etti. Bakırköy Carousel AVM önünde buluşan Partizan, DDSB, YDK ve YDG “Fotoğraf makinesi delil olamaz, YDG’lileri değil IŞİD’lileri tutuklayın!” yazılı Yeni Demokrat Gençlik imzalı pankart açarak Özgürlük Meydanı’na yürüdü.
“Fotoğraf makinesi delil!”
Yürüyüş boyunca “Bijî berxwedana Kobanê”, “Halk gençliğinin sesi Yeni Demokrat Gençlik”, “YDG susmadı, susmayacak”, “Devrimci irade teslim alınamaz”, “Devrimcilere değil çetelere barikat” vb. gibi sloganlar atıldı. Polisin yürüyüş boyunca taciz ettiği yürüyüşte tutuklanan YDG’lilerin resimleri taşındı. Özgürlük Meydanı’na gelindiğinde burada bir basın açıklaması okundu. Özgürlük Meydanı’nda kitlenin yoğun destek verdiği açıklamayı kitle adına açıklamayı YDG okuru Damla Gügercinoğlu yaptı.
YDG okurlarının Cizre’deki gelişmeleri yakından takip etmek ve ülkenin en geç belediye başkanı olan Cizre Belediye
Başkanı Leyla İmret ile görüşmek üzere Cizre’ye gitmelerine rağmen YDG’lilerin “TKP/ML-TİKKO’ya üyelik” iddiası ile
tutuklandıklarını söyleyen Gügercinoğlu, “Tutuklanmaları için tek delil ise bir adet fotoğraf makinesi oldu. Uygulanan
hukuksuz tutuklamaya göre artık üzerinde fotoğraf makinesi bulunan herkes potansiyel örgüt üyesi olarak görülmektedir” dedi.
“Rojava’yı sahiplenenler tutuklanıyor, IŞİD serbest geziyor”
“Karşılaştığımız bu hukuksuz uygulama ilk değildir” diyen Gügercinoğlu, Elif Kaya’ya dönük Gezi İsyanı’nda tutuklama ve taciz saldırılarını hatırlattı. “Devletin Elif Kaya ve YDG’lilere tahammülsüzlüğü yeni ve tesadüf değildir. YDG’nin bu süreçte hedef olarak gözetilmesi, YDG’nin ülke sorunlarına kulak verip gündemine almasından kaynaklıdır” diyen Gügercinoğlu, YDG’nin başından itibaren Kobanê direnişinde yer alıp sınır köylerine gitmesinin ve Rojava devrimini savunup dayanışmayı ve direnişi büyüten kampanyalar örgütlemesinin saldırıların odağında olmasıyla yakından alakalı olduğunun altını çizdi.
“Bugün IŞİD, Türkiye topraklarında serbestçe geziyorken, Rojava’yı sahiplenen devrimciler ise soruşturmalara maruz kalıyor, gözaltına alınıyor ve tutuklanıyorlar” diyen Gügercinoğlu, Avrupa’da ATİK yönelik operasyonlardan, Ankara ve İzmir’de Partizan okurlarına açılan soruşturmalardan, DHF ve SDP’ye yönelik gözaltılardan, önceki gün yurtsever gençliğe yönelik baskınlardan örnekler verdi.
“Makul Şüphe”de puşi ve halaydan sonra sıra fotoğraf makinesinin!
Devletin saldırılarının meşrulaştırmak için “iç güvenlik paketi”ne dayandığını söyleyen Gügercinoğlu, “İç güvenlik paketinde geçen ‘Makul Şüphe’ maddesi ile hiçbir kanıt gözetmeksizin gözaltına alınmanın önü olabildiğince açılmıştır.
Makul şüphe ile birlikte tarihe geçen puşi, halay ve resim taşıdıkları için tutuklananlar arasına fotoğraf makinesi taşıyanlar da girmiştir” dedi.
TC’nin ikiyüzlü hukuku ve uygulamalarına tepki gösteren Gügercinoğlu, açıklamasını “Ülkemizde yolsuzluk yapanların, insan öldürenlerin ve hatta hatta toplu katliamları yapanların tutuklanmasına yönelik kanıt bulunamazken, devrimcileri tutuklamaya sadece fotoğraf makinesi yetmektedir” sözleriyle sürdürdü.
“Mücadelemizi engelleyemeyeceksiniz”
YDG’ye ve tüm muhalif güçlere yönelik yapılan soruşturmaların, baskıların ve tutuklamaların derhal son bulmasını isteyen Gügercinoğlu son olarak şunlara dikkat çekti: “Cizre’de hukuksuz bir şekilde fotoğraf makinesi ile tutuklanan 4 YDG okuru serbest bırakılsın. Baskılarınız, soruşturmalarınız, tutuklamalarınız halk demokrasisi mücadelemizi engelleyemeyecektir.”
Açıklamanın ardından eylem sloganlar eşliğinde sonlandırıldı.
