GüncelManşet

Tek tek ya da onar onar… Alışmıyoruz, alışmayın!

Ankara’da dün akşam yaşanan patlamanın ardından “Alışmayın, alışmayalım” konulu bir tartışma başlatıldı. Gazeteci bozuntusu Abdulkadir Selvi, neticede bir “Ortadoğu ülkesi olduğumuzu” ve bu yüzden de bu tür “patlamalara alışmamız gerektiğini” söyledi. Ardından Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit de bir açıklama yaparak “ülkemiz bu terörle yaşamak durumunda” dedi.

Ve evet binlerce insan buna tepki gösterdi: Alışmıyoruz, alışmayın!

Evet alışmıyoruz, alışmayalım!

Ama “alışmak” ya da “alışmamak” tek başına toplu ölümlere neden olan patlamaların sıklığına inat alınacak bir tutum değil! Kaldı ki insanların artık bu yaşananlara “alışması” yalnızca patlamaların son bir yıldaki sıklığıyla ilgili bir durum da değil!

Tek tek “alıştırıyorlar” bizi…

Önce tek tek ayrıştırıp, sonra tek tek “alıştırıyorlar”!

Zulme…

Faşizme…

Ölümlere ve katliamlara…

Sûr’da, Cizîr’de, Wan’da, Nisebîn’de, Gever’de, Silopiya’da, İdil’de…

Kadınların bedenlerini çırılçıplak soyarak meydanlarda teşhir ediyorlar, evlerde vajina ve göğüslerini kurşunlarla parçalayarak infaz ediyorlar ve “terörist” diyerek bu cinsiyetçi, kadın düşmanı saldırılarına “göz yumulmasını, “alışılmasını” istiyorlar.

Cenazeleri akrep tipi askeri araçların arkasına bağlayarak yerlerde sürüklüyorlar, 150’den fazla insanı bodrumlarda yakarak katlediyorlar, ailelere 5 kilo kemik, bir avuç kül veriyorlar, kimi cenazeleri kimsesiz gibi kimsesizler mezarlığına gizlice gömüyorlar, insan parçalarını Dicle Nehri’ne döküyorlar vb. vb.

Ve sonra halkın karşısına geçip “alışın” diyorlar ve “alıştırıyorlar”!

 

Paletli faşizmin altında bir “infaz”: Mahsun Gürkan

“Alışma/alışmama” tartışmaları sürerken bu kez bir kare de Sur’dan yayınlandı. “JİTEM” benzeri katil sürüsüne ait bir twitter hesabından yayınlanan fotoğrafta, Sur’da yaralıyken katledilen bir kişinin üzerinden tank geçirilerek ezildiği görülüyor.

Fotoğraftaki bu kişinin daha önce Dört Ayaklı Minare’nin önünde Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi polis kurşunlarıyla katledildiği sırada olay yerinden koşarak geçerken fotoğraf karesine giren kişiye, Mahsun Gürkan’a ait olduğu tahmin ediliyor.

Mahsun Gürkan birkaç gün önce Sur’da bir bodrumda mahsur kalan 7 kişiden biriydi ve orada mahsur kalanlardan bir diğeri Dilber Bozkurt, “Eğer bugünde kepçeler çalışırsa enkazın altında kalacağız. Belki sadece 5 dakikamız kaldı” diyerek haber yollamıştı. Bozkurt, daha sonra saat 09.40’da HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’a telefonla ulaşarak, odada mahsur kalanların isimlerini verdikten sonra “Bir şey olduğunda bilginiz olsun bilin ki infaz etmişler” demişti.

Ancak buna da “alıştırmak” istiyordu faşizm!

Bodrumda onlarca, yüzlerce insan mahsur kalır ve devletin katil sürüleri akbaba gibi başlarında bekler ve sonra…

Geri kalanlara bu gençlerin arda kalan parçalarını toplamak düşer!

 

Alışmayacağız!

Evet, alışmayacağız, alışmayın!

Ama tek tek ama onar onar ama yüzer yüzer…

Faşizme, faşizmin halkımıza reva gördüklerine…

Ama hepsine… Kürdüne, Alevisine, kadına, LGBTİ’sine, çocuğuna, hayvanına…

Alışmayacağız!

Çünkü bizi parçalar, ayırır ve birbirimize yapılana karşı “alıştırır” ve “sus payı” ile “susturursa” o zaman burnumuzun dibinde top patlasa, kolumuz koparsalar, etimizi çekseler… Buna bile alışırız! Ki zaten de öyle oluyor!

Faşizmin paletine, kimyasalına, kurşunlarına alışmayın, Sûr’a, Cizîr’e, Wan’a, Nisebîn’e, Gever’e, Silopiya’a, İdil’e… Abluka ve katliamlara alışmayın!

Alışmayalım!

 

Bir Partizan okuru

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu