Makaleler

Tonlarca yiyecek çöpe atılıyor

Kapitalist Bölüşüm ve dağıtım

Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü FAO, hazırladığı çeşitli raporlarla kapitalist sistemin çürümüşlüğünü ve de köhne bir düzen olarak miadını doldurduğunu kanıtlıyor. O raporlardan birisi daha yayımlandı. Dünya genelinde yılda 1.3 milyar ton yiyeceğin çöpe atıldığı belirtiliyor son raporda.

1 milyar insanın açlık içinde yaşadığı ve öldüğü günümüzde, o insanlara yetecek kadar yiyeceğin, hatta fazlasının çöpe atıldığı bir toplumsal düzendir kapitalizm.

Kapitalist ekonomi yasalarının yarattığı bu sorun uluslararası yardım kurum ve kuruluşları ile yardımsever ve duyarlı insanlar tarafından giderilmeye çalışılıyor. Belirtilmesi gereken bir nokta var burada. Uluslararası yardım kuruluşları, açlık sorununu çözmek için kurulmadı. Sistemin en doğru sistem olduğunu o aç insanlara ve açlığa karşı tepkili olan insanlara kanıtlamak için kuruldu. Açlığın kol gezdiği bölgelere gıda, ilaç ve su gibi temel tüketim maddeleri ulaştırılmaya, yardım edilmeye çalışılıyor.

Fakat 1.3 milyar ton gıda ise çöpe atılıyor. Sorunun kötü yöneticiler ya da insanların duyarsızlığı, tasarrufsuzluğu, bilinçsiz tüketiminden kaynaklandığını söyleyenler-savunanlar var. En vicdanlısı bunun bölüşüm ve dağıtımdaki sıkıntıdan kaynaklandığını veya gelir eşitsizliğinden dolayı olduğunu söylüyor. Böylece sorunun kaynağına biraz daha yaklaşmış olsa da doğrudan ve açıkça kapitalist sistemin kendisinden kaynaklanıyor diyemiyorlar.

Bölüşüm ve dağıtım, kapitalist toplumda hem üretim araçlarını hem de tüketim maddelerini kapsar. Her ikisi için de geçerli olan tek kural, kapitalist özel mülkiyet olgusudur. Bölüşüm önce üretim araçlarında başlar. Üretim araçları üzerindeki özel mülkiyet tüketim maddeleri (üretim araçlarıyla üretilen ürünler) üzerinde doğrudan bir özel mülkiyetlik durumu yaratır. Üretim araçlarına sahip olan, tüketim maddelerine de sahiptir. Üretilen tüm metaların sahibi onlardır.

Meta sahibi, metasını gelişigüzel piyasaya sunmaz. Ondan azami kâr elde edeceği koşullarla piyasaya sunar. Metalar kâr oranının düşük olduğu bölge pazarlarına sınırlı ölçüde sunulur. Devasa ve de binbir çeşit üretime karşın, bu üretim olanağından faydalanma kapitalistin elde edeceği kâr düzeyine göre kolaylaşır veya zorlaşır. Meta kâr oranının yüksek olduğu yerde binbir çeşit ve tonlarcadır, kâr oranının düşük olduğu yerde tam tersi, insanlar temel gereksinimlerini karşılamaktan yoksundur.

Metanın azgınca tüketime sokulduğu yerlerde tüketim çılgınlığı yaşanıp, gıda maddeleri çöpe atılırken, diğer tarafta insanlar açlıktan ölür. Birileri eğlence adına domates festivali düzenleyip tonlarca domatesi heba ederken, diğer tarafta açlık ve açlığa bağlı hastalıklar kol gezer. ABD’de yamuk ve çizgili olan tonlarca kavun pazarda satılamayacağı için çöpe atılır; pazara uygun olmayan diğer ürünler de aynı akıbete uğrar, diğer tarafta insanlar çöpten topladıkları yiyecekle yaşamaya çalışır.

Kapitalist toplumun yasalarına göre yılda 1.3 milyar ton yiyeceğin çöpe atılmasının bir sakıncası yoktur. Aksine insanların yeniden tüketmek için yiyecek alacak olmasından dolayı, kâr kokusunu aldığından, havalara uçar. Diğer yandan kâr getirmeyen, kullanım ve değişim değerini yitiren her meta, (bu, sırf yamuk olan kavun da olabilir) hiçbir değeri olmayan bir çöptür.

Kuşkusuz bir avuç azınlık dışında, insanlığa sefalet, yoksulluk ve açlık içinde bir yaşam sunan ve giderek çürüyen kapitalizm, tarihin çöplüğünde hak ettiği yeri bulacaktır.

 

Sincan F Tipi Hapishane’den bir ÖG okuru

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu