GüncelManşet

Tunceli Valiliği’nin “neşesi”, Aliboğazı ve maskeli korku üzerine…

Tunceli Valiliği’nin internet sitesine girerek açıklamalarına bakanlar, aynı zamanda HDP’li Dersim Belediyesi’ni gasp ederek başkanlık koltuğuna kayyım olarak oturan Vali’nin nasıl bir “tarifsiz sevinç” içerisinde olduğunu anlar.

2 gün içerisinde yayınladığı 6 açıklamada aynı ifadelerle aynı bilgilere yer vermesine rağmen, “sevincinden yerinde duramayan” Vali, emir erlerine her gelişmeyi bir açıklama şeklinde yayınlamalarını emretmiş anlaşılan.

Bir de bahsi geçen bölge, on yıllardır girilemeyen Aliboğazı olunca…

Valililiğin keyfine değme gitsin!

 

Pülümür’ün ardından Aliboğazı…

İlk olarak 26 Nisan gecesi, Pülümür’ün Kızılmescit bölgesinde bir grup gerillanın İHA’larla tespit edilmesi üzerine bölge bombalanmış ve bu saldırıda 7 HPG gerillası şehit düşmüştü.

27 Nisan günü ise operasyonların bir diğer adresi Aliboğazı oldu.

Hozat 51. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı’na bağlı jandarma özel harekat ve komando birliklerinin sevk edildiği bölgede HPG gerillaları ile TC ordusu arasında çatışma çıktı. 27 ve 28 Nisan’da devam eden çatışmalarda aynı zamanda bölgeye hava saldırıları da düzenlendi.

Bu çatışmalarda ilk gün 2, ikinci gün ise 5’i kadın toplam 6 gerilla şehit düştü. Valiliğin iddiasına göre şehit düşen kadın gerillalar arasında HPG’nin 14 yıldır Pulur’daki gerilla birimlerine komutanlık yapan savaşçı da vardı.

Ancak Aliboğazı’na dönük bu operasyonların hem burjuva medyada oldukça yer bulan ve Valilik’e bu “neşe”yi veren tek yönü çok sayıda gerillanın şehit düşmesi değildi.

İki gün süren (ve hala devam eden) operasyon sırasında yine Valiliğin iddiasına göre toplamda 12 gerillanın da düşman güçlere esir düşmesi, Valiliğin gerillaya “darbe üstüne darbe vurduğu” yönlü açıklamalarındaki “coşkunun” asıl kaynağı olarak burjuva medyada da dünden bu yana geniş yer buldu!

İşte yine “terör örgütlerinde büyük çözülme” olmuş, “terör örgütleri büyük darbe yemişti”! Yine “TSK’nın kahraman askerleri teslim olan teröristlere insanca yaklaşmış”, “yaralı teröristler ve diğerleri askeri helikopterle bölgeden taşınmıştı”!

 

Aliboğazı’na diz çöktüremezsiniz!

2014’ün son çeyreğinde itibaren İçişleri Bakanlığı, MİT ve TSK ortaklığında hazırlanan ve geniş bir yelpazeyi içermesine karşın özellikle askeri operasyonlar noktasında “son 30 yılın en kapsamlı operasyonları” olacağı duyurulan “diz çöktürme” konsepti kapsamında hedef alınan Dersim-Aliboğazı’na, özelde son 7 aydır sık sık operasyonların adresi oldu.

Aralarında TKP/ML TİKKO gerillalarının da olduğu çok sayıda gerillanın can bedeli destansı direnişine sahne olan Aliboğazı, Lice’ye dönük operasyonların ardından düşmanın askeri saldırılarının merkezi haline gelmiş durumda. Ancak buradan esir ettikleri savaşçıları afişe ederek gerillaya “diz çöktürdüğünü” iddia edenler, buradan yengi, zafer çıkarmaya çalışanların bu “coşkusu”, bu operasyonlardan istenilen sonucun elde edilememesi ile ilgilidir.

Mart ayından itibaren başta İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sık sık gittiği, buradaki düşman güçleri ile istişarede bulunduğu Dersim, askeri ve siyasi operasyonlarla, ajanlık ve işbirlikçilikle yok edilmeye çalışılsa da hala ayaktadır, hala direniştedir, hala baharın coşkusuyla savaşa hazırlanmaktadır.

Kaç katliam, kaç destan, kaç kan deryası, kaç hainlik, kaç sırtından vurulma görmüştür Aliboğazı; yine de teslim olmamış ve teslim etmemiştir bağrında sakladığı direnişi… Egemenlerin bu hayali, bu coşkusu, bu neşesi boşunadır ve altında yatan korkuyu hiçbir maske örtememektedir.

Diz çöktürme konseptiniz delinmiş ve en kısa zamanda tarihin çöplüğündeki yerini de alacaktır. Şehit düşen 8 HPG’li bunun göstergesidir! Aliboğazı’nda şehit düşen Hasan, Samet, Ersin, Alican, Murat ve henüz kimliği netleştirilemeyen 3 TİKKO gerillasının direnişi bunun göstergesidir!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu