GüncelManşet

T. Kürdistanı’nda hak ihlalleri tırmanıyor

İHD Amed Şubesi T. Kürdistanı’nda yaşanan hak ihlallerine dair bir rapor hazırladı. Rapora göre yargısız infazlar, işkence ve kötü muamele, düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, konut dokunulmazlığı, kadına ve çocuklara yönelik şiddet, ekonomik ve sosyal haklardaki kayıplar gibi çok sayıda kategorik konuda ihlaller var ve toplamda 40 bin 573 hak ihlali yaşandı.

24 Temmuz 2015 tarihinden bugüne, 2 bini aşkın insanın yaşamını yitirdiği belirtilen raporda, OHAL uygulamaları kapsamında hükümet politikalarına eleştirel yaklaşan veya barış savunuculuğu yapan toplumsal muhalif kesimlerin hedef haline geldiğine dikkat çekildi. Diğer yandan OHAL, basına yönelik baskının son raddeye varmasına sebep olurken halkın haber alma hakkı elinden alınmaya devam ediyor.

OHAL ile birlikte gözaltında veya gözaltı yerleri dışında, işkence ve kötü muamele vakalarında artış meydana geldiği ifade edilen raporda, anayasa ve uluslararası sözleşmelere göre işkencenin mutlak olarak yasak olduğu vurgulandı. Hapishanelerin işkence merkezleri haline geldiği vurgulanan raporda, tutsakların sağlık ve iletişim haklarının ihlal edildiği, 300’ü ağır olmak üzere 756 hasta tutsağın hapishanelerde adeta kaderine terk edildiği kaydedildi.

 

OHAL’e karşı direnmek esas görevdir

TC devleti Osmanlı’dan devraldığı katliamcı zihniyetini bir yılı aşkın süredir kapsamlı bir şekilde yürütürken OHAL kapsamında kazanılmış tüm demokratik haklara el koydu. 3 ay daha uzatılan OHAL ile parlamentoyu tam anlamıyla işlevsiz hale getiren AKP, KHK ile kendisine muhalefet eden tüm kesimleri susturmaya yönelik çalışmalar yürütüyor.

Ülkenin politik atmosferine baktığımızda hem ekonomik hem de siyasi olarak çok ciddi bir kriz söz konusu. Uluslararası alanda muhataplığını kaybetmiş, yatırım şirketleri yabancı sermayeye yaptığı uyarılarla yatırımlar kesilmiş ve Türk parasının değeri gün geçtikçe düşmeye başlamıştır. Devlet faturayı emekçilere kesmiş ve işçilerin dönemlik aldığı enflasyon farkını da kesmiştir.

Böylesi bir dönemde OHAL ile kendisine fırsatlar yaratan AKP, olası bir isyan “tehlikesi”ne karşı da hazırlık yapmaktadır. Bu kapsamda polis ve savcıların yetkileri daha da artırılmıştır. Genel olarak yasakların, baskıların arttığı yani çelişkilerin yoğunlaştığı dönemler verili koşullar oluştuğunda tersine dönüşmüş ve ciddi isyanlara evirilmiştir, insanlık tarihindeki gelişim böyle şekillenmiştir.

Bunun farkında olan AKP de özellikle Gezi İsyanı’ndan sonra kendisini yenilemiş, faşizm koşullarını derinleştirmiştir. Durum bu iken hem T. Kürdistanı’nda hem de ülkenin bütününde OHAL’e karşı direnmek, yeni başlayacak bir isyana hazırlanmak tüm devrimci, demokrat ve yurtsever kesimin ilk görevlerinden biri haline gelmiştir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu