Tutsak gazeteci Aslıhan Gençay nakledildiği Kayseri Hapishanesinde yaşadığı baskıyı Avukat Tugay Bek aracılığı ile duyurdu. Gençay kötü muamele ve çıplak arama dayatmasına maruz kaldığını ifade etti.
1992 tarihli bir davası sebebiyle hapishanede tutsak bulunan ve “Hayata Dönüş” adı altında 19 Aralık 2000’de yapılan hapishaneler katliamlarından yaralı kurtulan Aslıhan Gençay “Wernicke Korsakoff” hastalığı nedeni ile tahliye edilmişti. Tahliye edilmiş olduğu davasından 2016 yılında yeniden tutuklanıp Sincan ve Tarsus hapishanelerinde yatan Gençay, son olarak Kayseri hapishanesine gönderildi. 21 Ekim 2020’de Kayseri hapishanesi tarafından iyi hal raporu ile kalan son yılını denetimli serbestlik ile sonlandıracak ve özgürlüğüne kavuşacak olan Gençay, Sivas Yarı Açık hapishanesinde yaşadıklarını Avukat Tugay Bek aracılığı ile anlattı. Buna göre kapalı bir hapishanesinden başka bir hapishaneye nakledilen ve yalnızca giriş çıkış işlemleri ile serbest olması gereken Aslıhan Gençay, 22 Ekim Perşembe gecesi görevli memurların önce kötü muamelesine ve ardından “çıplak arama” dayatmasına maruz kaldığını söyledi.
Bek, maruz kaldığı durumla ilgili cezaevi yönetiminin Gençay’a “Bu yasal prosedür, herkese bu arama yapılıyor; uyuşturucu taşıyıp taşımadığınızı bilemeyiz” dediğini belirtti. Hapishane müdürü ile görüşmeye de izin verilmezken “çıplak arama” ile ilgili Adalet Bakanlığına dilekçe yazma isteği de “Adalet bakanı da, devlet de biziz” sözleriyle geri çevrildi. Gençay’a soruşturma açıldığını da belirten Bek, “Üstüne 3 gün hücre cezası verildi. Ailesine de verilen bilgilerde mevcut; Gençay, Sivas Cezaevi’nin ikinci müdürünün kendisine “çıplak arama” yaptırmadığına dair ‘Ben de, orasını burasını göstermiyor, bekardır dedim kendi kendime’ dediğini belirtmiştir. Gençay’ın ifadesinde ayrıca cezaevinde maske, temizlik, sıcak su sorunlarının da yaşandığı dile getiriliyor” dedi.
