GüncelKadın

SÖYLEŞİ | “Bu direnişe İran Takviminin Seksenleri Diyoruz”

İran’dan Toronto’ya gitmek zorunda kalan Sima Hüseyinzade gazetemize konuştu. Yine Türkiye gelmek zorunda kalan başka bir İranlı kadının da kısaca görüşlerini bizimle paylaştı.

İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin şeriat kurallarına göre başını örtmediği iddiasıyla gözaltında işkenceyle katledilmesinin ardından başlayan protestolar devam ederken, eylem sokaklardan üniversitelere her geçen gün yayılıyor.

İsyanın ikinci haftasında İran faşist rejimi, onlarca kişiyi katlederken, Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK), Doğu Kürdistan Özgür Kadın Derneği (KJAR) ve KODAR, İran’ın saldırılarını protesto etmek amacıyla Rojhilat ve İran halkını genel greve katılmaya çağırdı. Sine, İlam, Urmiye, Bane, Saqiz, Bokan, Diwander, Meriwan, Mahabad, Sardeşt, Nexede ve Piranşar kentlerinde halk greve yoğun bir katılım gösterdi.

Türkiye’de de başka birçok ülkede de kadınlar birçok kentte Jîna Masha ve İranlı protestocular için destek eylemleri yapıyor. Sanatçılardan, yazarlara ve aydınların da aralarında bulunduğu yüzlerce isim, İran halkına destek açıklamasında bulundu.

– İran’daki kadınların mücadelesi Masha Amani ile tüm ülkeye ve dünyaya yayılmış durumda. Bu duruma dair neler düşünüyorsun, sen de bir dönem orada yaşıyordun, isyanı nasıl değerlendiriyorsun?

– Bu isyanın yeni jenerasyona ait olduğunu görebiliyoruz. 2009 yılına baktığımızda çok kalabalık eylemler oldu, milyonlarca insan sokağa çıktı, bir sürü insan öldürüldü. Ancak o dönem yapılan eylemler, İran’ın tamamını kapsamadı. Bu sefer İran’ın tamamını kapsayan eylemler olduğunu görüyoruz.

En küçük şehirlerden tutalım da büyük şehirlere kadar yayılmış bir isyan söz konusu ve en güzeli de kadınlar ilk sıradalar, öncüler. “Artık yeter” diyorlar. 2009’dan bugüne kadar birkaç yılda bir bu tarz eylemlere şahit oluyorduk İran’da ama bugünlerde gerçekleşen direniş gibi herkesi kapsayan bir direnişe şahit olmamıştık. İnsanlar çok güzel bir slogan ile sokağa çıktılar ve bu sloganın zemini de Kürdistan’dan geliyor.

Ve hiç korkmadan bir kadın devrimine şahit olabiliyoruz.

İranlı kadınlar bulundukları bütün ülkelerde o ülkelerin kadınları ile birlikte İran’da yaşanan direnişe destek olmak için eylemler düzenliyorlar. Türkiye’de de kadınlar destek eylemleri yapıyorlar. Bu dayanışma eylemlerinin nasıl bir etkisi var ve sizce daha fazla ne yapılabilir?

– Dünyanın her yerinden çok fazla destek geldi ve bu, direnişi çok fazla güçlendiriyor. İran’ın içinden dünyanın farklı yerlerinde yaşayan feminist kadınlar online olarak biraraya geliyoruz ve dünyanın her yerinden bu direnişi destekleyecek eylemler organize ediyoruz. Şu ana kadar çok fazla destek aldık ve İran’dan da “sizin desteklerinizi bizi kuvvetlendiriyor” şeklinde destek mesajları alıyoruz.

Ama dönüp bakınca biz onlardan öğreniyoruz, hayranlıkla baktığımız bir direniş var.  Tabi ki şöyle bir şey var, Türkiye’de ve Ortadoğu bölgesinden gelen destekler çok çok önemli. Bunun için her türlü desteğe bağrımız-kucağımız sonuna kadar açık.

İranlı bir kadın olarak kadınlar dışında burada mücadele eden diğer güçlere nasıl bir çağrıda bulunabilirsiniz? İran’a dair yapılan destek eylemleri vs. İran’ı nasıl etkiliyor? Ayrıca bu isyana dair Amerika’nın çıkarmış olduğu bir isyanmış gibi söylemler de var. Bununla ilgili ne söyleyebilirsin?

– İsyanı Amerika’nın başlatmış olduğuna dair söylemlere dair sorduğunuz soru ile başlamak istiyorum ilk olarak. Bu İran için o kadar sıkıcı bir söylem ve hiç gereği olmayan bir söylem. İran’da yaşayan insanlar çok farklı gruplardan geliyorlar; Kürt, Arap, Türk, Azeri gibi ve her bölge kendi içinde farklı problemler yaşıyor. Ve bu insanlar bu direnişte yaşadıkları sorunları ellerine aldıkları pankartlarla sloganları ile ifade ediyorlar, seslerinin duyulmasını istiyorlar.

Bu direnişte ise herkes tek bir talep üzerine yoğunlaştılar ve temel talepleri bu; bu rejimin bitmesi, bu talebin dünya tarafından duyulması. İnsanlar sokakları geri almak istiyor çünkü sokakları geri almak demek özgürlük demektir. Bu istekleri zaten direnişin sloganında da duyuluyor; “Jin-Jiyan- Azadi!”

Sorunuzun diğer kısmına gelecek olursam; İran’daki direnişte herkes sokakta çünkü hepimiz aynı toplumda yaşıyoruz ve özgürlük hepimizin hakkı. Bu direnişin içinde çok farklı gruplar yer alıyor. Ve çok güçlü bir enerji ortaya çıktı, biz bu direniş ile çok fazla şeyde öğrenmiş oluyoruz.

Bu direnişe İran takviminin seksenleri diyoruz. (İran takvimi olan Şemsi takvime göre bu direnişte yer alan yirmili yaş grubundaki direnişçilerin doğum yılı 80’li yıllara tekabül ettiği için.)

2009 yılında gerçekleşen direnişte bugünkü direnişin ön saflarında yer alan kişiler henüz çocuktu. Şimdi bu direnişin içinde yer alıyorlar ve istediklerini de alacaklar. Biz 2009 yılında gerçekleşen direnişte bu kadar cesaretli değildik, çok korkak olduğumuz zamanlar olmuştu, çünkü artık kimse devrim istemiyordu.  Bu jenerasyonun şöyle bir özelliği var sanki bir performans sergiler gibi direniyorlar ve herkes de bu direnişe dahil oluyor.

 “Sabır ve mücadele!”

Eyleme katılan İranlı bir kadın İran’daki isyana ve neden Türkiye’ye gelmek zorunda kaldığına dair paylaşımlarda bulundu;

43 yıldır İran’da böyle isyanlar oluyor ama tam böyle değil, çok insanımız katledildi. Ama diğer isyanlar böyle değildi, bütün ülkelere yayılmadı isyanımız bunun gibi. Ama bu kez inanıyoruz biz özgür olacağız, bu kez gidecekler biz eminiz. Bu kez ülkenin bütün şehirlerine yayıldı ve bütün dünya sesimizi duydu. Bir de bu kez bu isyanı kadınlar başlattı. Ve kadınlar korkmuyor ve ‘artık yeter’ diyor.

Ben örneğin niye buradayım, niye kendi ülkemde değilim, kendi ülkemi seviyorum ama kızım için geldim. Kızım sokağa çıktığında öldürülecekti, orada bir saç için bir kıyafet için kadınlar öldürülüyor. Bir de biz Kürdüz, İran Kürdüyüz. Bizim için hayat orada daha kötü, çünkü şehrimiz ile belli oluyor. Mesela siz Urfalısınız, ‘tamam bu Kürt’ deniliyorsa orada kimlikte yazılı şehir sizin Kürdistanlı olduğunu yazmış. Örneğin biz orada üniversiteye gidince ‘A siz Sünni’siniz biz Şii’yiz’. Yani din baskısı da var ve Şii’ler istemiyor Sünni’leri. Dini herkes kullanıyor.

Ben buradan sabır ve mücadele başka bir çağrıda bulunamam.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu