DünyaMakaleler

MAKALE | Sömürgecileri def eden Sudan halkı bir kez daha tarih sahnesine çıktı!

"Sokağa çıkan on binlerin üçte ikisinin kadınlardan oluşmasını, kadınların sokağa önderlik etmesini kadınların gücünü tiranları devirmeye evrilttiğine/evrilteceğine bir örnek olabilir mi? Kuşkusuz. Aynı zamanda emperyalist-kapitalist güçlerin bundan nemalanma fikri de mevcuttur, gözden kaçırılmamalıdır"

Sudan’da ekmek ve yakıt zamlarına karşı ile başlayıp ülkeyi 30 yıldır yöneten Ömer El Beşir’in devrilmesinin ardından ordunun darbesine rağmen sokakta halkın protestosu sürüyor.

Bu isyan süresince “Darfur Kasabı” olarak da bilinen El Beşir’e bağlı Özel Güvenlik Teşkilatı üyeleri teslim olurken, El Beşir ve El Beşir’in partisinden yaklaşık 100 bürokrat tutuklandı.

Bu süreçte halkın sokaktaki isyanını kendine payanda yapmaya çalışan ordu, darbe ile hükümete el koymaya çalışsa da halk buna izin vermeyerek geçiş hükümetinin askerden oluşmasının istemediği mesajını sokakta verdi.

El Beşir ve temsil ettiği egemen sınıfların çıkarlarının koruyuculuğunu üstlenen ordunun buna verdiği cevap ise eylemlere saldırmak oldu. Ancak saldırılar, isyan sürecinde onlarca kişinin katledilmesi ve gözaltı-tutuklama furyası sokaklara dökülen on binleri yıldırmaya yetmedi.

Sudan Komünist Partisi MYK üyesi Sadık Yusuf, bu durumu şöyle özetliyor: “Askeri liderlerle, yönetimin sivil bir meclise devrini konuşmaya hazırız. Aksi bir yönetimin ise tüm muhalefet tarafından reddedildiği bilindiği için ordunun yönetimde ısrar etmeyeceğini düşünüyorum. Beklemiyorum ama askeri meclis kurulması halinde sokaklardan çekilmeyeceğiz. Hedefimizde toplumsal adaleti sağlama, geniş kalkınma ve demokrasi inşası var. Sömürgecileri kovan bu halkın tecrübeleriyle bu noktaya geldik.”

 

Ordu geri adım atmak zorunda kaldı

Nisan başından bu yana devam eden isyanın örgütlü güçleri Sudan Profesyoneller Birliği, 22 partili Ulusal Değişim Cephesi ve 2014’te silahlı örgütlerin de katılımıyla sivil değişim için kurulmuş Sudan Çağrısı bu süreçte bir araya gelerek ‘Özgürlük ve Değişim Güçleri’ni kurdu ve isyanı askeri darbenin gölgesi olmayan bir geçiş süreci için sürdürme çağrısı yapmaya devam ediyor. Güçlerin bu ısrarı ve halkın isyanı, darbe yaparak isyanın yarattığı “hükümet boşluğu”nu doldurmaya çalışan orduya geri adım attırdı ve Özgürlük ve Değişim Güçleri ile ordu arasında bir görüşme gerçekleşti.

Görüşmede, orduya geçiş sürecine ilişkin 10 maddelik bir talep listesi iletildi. Özgürlük ve Değişim Deklarasyonu bileşenlerinden Sudan Profesyoneller Birliği’nin 14 Nisan resmi internet sitesinde yayımladığı açıklamaya göre, Sudan ordusuna iletilen taleplerden bazıları şöyle:

“Biz, Sudan halkının görüşünü, Özgürlük ve Değişim Deklarasyonu’nda imza sahibi güçler olarak belirttik. Bu güçlerin üzerinde uzlaştığı en önemli madde, iktidarın bir an önce sivil geçiş hükümetine devredilmesidir. Bu hükümet, 4 yıl boyunca ordunun koruması altında ülkeyi yönetecektir.

Savaşın bir an önce sonlandırılması ve barış tesis edilmesi geçişin önceliklerindendir. Ülkemizin geçmişteki hatalarının tekrarlamaması için silahlı grupların geçiş anlaşmasının bir parçası olması gereklidir. Dahası, ötekileştirilmeye bağlı sorunlar açıkça belirtilmelidir; geçmişteki şikâyetler ve ihlaller geçici adalet mekanizmalarınca ele alınmalıdır.

Ulusal Kongre Partisi feshedilmeli, mal varlığı devlete devredilmelidir. [El-Beşir rejimine bağlı] Güvenlik aygıtları, Halk Savunması ve Ulusal Kongre Partisi milisleri dağıtılmalıdır. Yargı kurumlarında ve kamu hizmetlerinde yeniden yapılandırma ve reform şarttır. Yargının ulusallığı ve tarafsızlığı tesis edilmelidir. Devletin ekonomi kurumlarında reform yapılmalı ve bunlar derin devletin kontrolünden kurtarılmalıdır. Devrimi savunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan yetkililer ve askerler de dahil olmak üzere tüm siyasi tutsak ve mahpuslar serbest bırakılmalıdır.”

Taleplerin karşılığında Sudan ordusu, Ulusal Kongre Partisi’nin mal varlığının devlete devri, tutsakların serbest bırakılması, sınırlayıcı yasaların yürürlükten kaldırılması ve güvenlik aygıtının yeniden inşası konularında çalışmaların devam edeceği yönünde söz verdi. Askeri Geçiş Konseyi 10 temsilciyle oturduğu masada şart olarak “Siyasi partiler uzlaşmayla geçiş hükümetinin başbakanını belirlesin ama içişleri ve savunma bakanlıkları askerde kalsın” dedi. Bu şarta Özgürlük ve Değişim Güçleri’nin de esnek baktığı konuşulanlar arasında…

 

Selam olsun Sudan halkının direnişine!

Kuşkusuz Sudan’da yaşananları uzak bir coğrafyadan izlemekteyiz. Keza son 10 yıl içerisinde Arap ve Afrika coğrafyasında buna benzer sayısız isyanın dünya halklarının tüm öfkesini nasıl yeraltından yeryüzüne domino etkisiyle yaydığına şahit olduk, ülkemizde 2013 Mayıs-Haziran’ında oldukça somut bir şekilde yaşadık. Hemen ardından emperyalist güçlerin isyan sırasında ve sonrasında buralara nasıl sızdığına ve manipüle etme çabası gösterdiği de hatırımızda…

Sudan tüm bunlar açısından emperyalist-kapitalist dünya çapında bir türlü atlatamadığı krizin dünya halklarının sırtına yüklenmesine karşı halkların verdiği/vereceği tepkilerin bir işaret fişeği olabilir mi? Sokağa çıkan on binlerin üçte ikisinin kadınlardan oluşmasını, kadınların sokağa önderlik etmesini kadınların gücünü tiranları devirmeye evrilttiğine/evrilteceğine bir örnek olabilir mi? Kuşkusuz… Aynı zamanda emperyalist-kapitalist güçlerin bundan nemalanma fikri de mevcuttur, gözden kaçırılmamalıdır.

Ama bunlardan da önemlisi dünya halkları bir kez daha koltuklarına yapışan tiranları, katliamcıları, hırsızları nasıl koltuğundan bir anda alaşağı edebileceğini, gücünü ortaya seriyor Sudan’da… Selam olsun Sudan halkının direnişine! Kahrolsun tiranlar, Sudan’ın çevresine üşüşen emperyalist akbabalar!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu