GüncelManşet

(Video-Özel haber) Punto Deri direnişine dair

İstanbul: Dört ay süren sendikal çalışmanın iş verin kulağına gitmesiyle 2 Ağustos günü akşam saatlerinde Punto’da, Türkiye Deri İşverenler Sendikası (TÜDİS) Genel Sekreteri Akansel Koç’un ve sendikal çalışma yürüten işçilerin bulunduğu bir toplantı düzenlenir. 10 kişinin katıldığı toplantıda şimdi işlerinden atılan Hülya Alptekin ve Ramazan Aygün de vardır. Toplantıda Punto patronu ; “Taleplerinizi yerine getiririm ama sendika istemiyorum” der. İşçiler talepleri doğrultusunda taahhütname istediklerinde ise cevap; “Veremeyiz” olur. Bir hafta sonra iki kişiyi odasına çağıran personelden sorumlu kişi, ellerine iki maaş bulunan zarf verir, istifa etmelerini ve gitmelerini ister. Zarfı kabul etmeyen işçiler bayramdan sonra fabrikaya alınmazlar.

Haftanın her günü çalışma olan Punto’da işçilerin direnişe geçmesiyle çok şey değişmiş durumda. Hafta içi her gün akşam 22.00 kadar süren çalışma artık 19.00 da bitiyor ve hafta sonu çalıma yok. Eskiden asgari ücret üzerinden bankaya yatırılan maaşlarda bile yükselme olmuş. İşlerin yoğun olmasından kaynaklı yapılan fazla çalışma şimdilerde işlerin büyük kısmını fasona verilmesiyle tamamlanmaya çalışılıyor. Alptekin’nin söylediğine göre fabrikada çalışan işçiler şimdilerde teşekkürlerini iletiyorlar bol bol çünkü artık kendilerine vakit ayırabiliyorlar.

punto işçisiDirenişteki işçileri fabrikadan uzak tutmaya yönelik Punto patronunun girişimleri olmuş ve hala oluyor tabi ki. İşçiler bir gün geliyor ki yerlere zift dökülmüş başka bir gün kaldırımda bulunan ağaç ve dubalar kesilmiş ve işçilerin üzerine sürme pahasına oraya araba park edilmiş. Bütün engellemelere rağmen direnişteki işçilerle çalışanların arasına girilememiş. Alptekin ve Aygün; her molada yanlarında bulunan arkadaşlarından büyük destek alıyorlar, komşu fabrikalarda çalışan işçilerle sohbetler ediyor ve sendikayı anlatıyorlar onlara.

Fabrika içinde neredeyse her gün sorgu odalarında özel sohbetler ediliyor. Sendikadan istifa etmeleri için tehditler yağdıran Punto patronu uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak ve yasal olmayan bir düzlemde; “Gerekirse fabrikayı kapatırım yinede sendikayı içeri sokmam” diyor. Hem patronun hem de ustaların baskına maruz kalan işçiler çok kararlı “Arkadaşlarımızı işe geri alın ve sendikanın fabrikaya girmesine engel olmayın” diyor başka bir şey demiyorlar.

Punto’nun patronu fabrikanın güvenliğini artırmışlar ve karakola gidip “İşçiler eylem yapıyor” diye şikayetçi olmuş. İşçilerin haklarını almak için yaptıkları eylemlerden rahatsız olan Punto patronunun; çalışanlarına “Sizin yıllık izne ne ihtiyacınız var 9 gün bayram tatili ne güne duruyor” demesi ile düğün ve ölümlerde alınan izinlerin parasını fazlasıyla kesmesi sömürü zihniyetinin aynı çalıştığının göstergesidir. İşten çıkarılan işçi; “İzin almak gibi bir şansımız yoktu her durumda çalışmak zorundaydık” diyor. Punto patronundan patroncu imalat müdürünün; “Sizlerin özel hayatı olamaz, olacaksa da Punto’da ki işe göre ayarlayacaksınız yoksa işten çıkarılırsınız” diyerek çalışanları tehdit edildiklerini de söylemeden geçemiyor Alptekin.

Fabrikanın içini dışını kameralarla dolduran Punto patronu tehditlerle ve psikolojik baskıyla işçileri yıldıramayacağını anlaması çok zaman almayacak gibi gözüküyor. Açıktan sendikal faaliyet yürüten ve işten çıkarılıp dışarıda direnişe geçen işçilerin gücü paranın çok ötesinde. Her gün sendikaya üye olanların sayısı artıyor. İşçiler; “Punto’ya sendika girecek başka yolu yok ve halaylarla içeri gireceğiz” diyorlar.

 

{youtube}http://www.youtube.com/watch?v=2Fiafcs8ukw{/youtube}

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu