Gençlik

YDG: 80 Milyon Sığmaz Tabuta!

 H.Merkezi: Yeni Demokrat Gençlik, yaptığı bir açıklama ile Soma’da yaşanan katliamı protesto ederek, sokağa çıkma, okulları boykot etme çağrısı yaptı. Açıklamayı güncelliğinden dolayı yayımlıyoruz:

“Ya ölü yıldızlara götüreceğiz hayatı ya da yeryüzüne inecek ölüm!”

Soma’ da dün yaşanan maden katliamına ilişkin şirketten yapılan ilk açıklama: “Sabır diliyoruz.”!

… “Rahmetli Vehbi Bey’in öngörüsü doğru çıktı. Hem biz çok iyi kazandık, hem de onlara kazandırdık. Ben tüm borçlarımı temizleme şansı buldum.”

“TKİ, Soma’da kömürü kendisi çıkarırken tonunu 130-140 dolara mal ediyordu. Biz ihaleye girip, tonun TKİ’ye yüzde 15’lik rödovans payı dahil 23.80 dolara çıkarma taahhüdü verdik.” Soma Holding’in sahibi Alp Gürkan’ ın başarı hikayesini anlatırken.

“ Örnek alınacak niteliklere sahip ocağın işçi güvenliğini ön planda. Güvenlikle ilgili sistemlere para harcandıkça, işçilerin kaygıları giderildikçe verimin arttığını görüyoruz.Madencilikte artık ithal sistemlerinin yanında yerli üretimin de payının arttığını, bunun madenciliğin diğer alanlarında da yaygınlaşmasını planlıyoruz.” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ ın, katliamın yaşandığı Soma maden şirketinin Temmuz 2013’ deki açılış konuşması.

 “40 yıldır en yeni teknolojiler ve yüksek güvenlik standartları ile madencilikte standartları belirleyen bir şirketiz.” Soma Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Group CEO’su Can Gürkan’ ın aynı gün yaptığı konuşma.

İşte şimdi  bize sabır etmemizi isteyenlerin yarattığı tablo. İşte bizden tırnak aralarımızda kömür karasının, enselerimizden ölümün eksik olmamasını isteyenlerin yarattığı tablo.

İşte başarı öykülerini, nasıl her ton da 100 dolar daha fazla kar edilebileceğini anlatırken ağızları suyla dolanların bize mahkum ettikleri.  

İşte, işçi güvenliğinin ön planda olması, verimin-yerli üretimin artması. İşte işçiler için en yeni teknolojiler, yüksek güvenlik standartları…

Şimdi daha iyi görüyoruz, ezen asalakların borçlarını nasıl kapattığını, zenginliklerine nasıl zenginlik kattıklarını. Onların her zenginliğinin her tonda 100 dolar daha fazla kârının bizim için nasıl ölüme dönüştüğünü daha iyi görüyoruz.

Daha iyi görüyoruz canımızın kaç dolar ettiğini, çokça anlatılan neo-liberalizmi, serbest piyasayı, özelleştirmeleri, yeniden revize edilen işçi güvenliği yasasını…

Tüm bu açıklamaların içerisinden, yerin 1.5 kilometre altından geliyor kara gerçeklik; 200’ den fazla işçinin yaşamını yitirmesi.

Şimdi sistemin tüm gerçekliği ölüm kadar net karşımızda duruyor, yüreğimize  saplanıyor, boğazımızı düğümlüyor. Damarlarımızda kan değil kömür dolaşıyor, göz yaşlarımızın rengi şeffaflıktan çıkıp karaya çalıyor. 

Tüm bu gerçekliğe rağmen, derinliklerden gelen çığlığa rağmen, bizden sabretmemizi istiyorlar/isteyecekler. Başsağlığı dileyecekler, önlemleri arttıracaklarını söyleyecekler. Bizi bir kere daha “inandırmaya, mahkum etmeye” çalışacaklar.

Ancak ne biz inanacağız, ne yerin altındakiler. Ne bizi sabretmeye ikna edebilecekler ne de böyle kalleş ölümlerin olmadığı, sömürüsüz bir geleceği inşa etmemizin önüne geçebilecekler.

Manisa’daki morglara sığmadığımızı söylüyorlar, kavun karpuz depolarına gireceğimizi açıklıyorlar. Varsın girelim açılan depolara, varsın sığmayalım morglara ama önce alanlardan taşalım, sokaklarda sığmasın öfkemiz kaplarına. Aynı en gencimiz gibi koşalım. Yarınlara, umutla… Yaşamımızı riske atalım özgürlüğümüz için.Okularımızı, anfilerimizi Soma’da katledilenlerimizin hesabını sorduğumuz alanlara çevirelim. Boykotlarla okullarımızı sarsalım, sokakları tutuşturalım.

İnanmayacağız, Hesap Soracağız, Kazanacağız!”

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu