Manşet

Yeni Demokrat Gençlik: “Biz, dostu da düşmanı da iyi biliriz”

İstanbul: Kocaeli Üniversitesi öğrencisi YDG’lilerin aileleri TMŞ polisi tarafından aranıp tehdit edilmişti. Fatma Kuşçu, Emre Yeşilyurttan, Ömürcan Sağ ve Ozan Öner’in ailelerini Kocaeli polisinin talebiyle arayan Vatan polisi, aileleri “çocuklarına sahip çıkması” konusunda uyardı(!). Aileleri, görüşmek için Vatan şubeye çağıran Deniz isimli polis, sadece Fatma Kuşçu’nun ailesiyle Sancaktepe karakolunda görüşerek aynı tehditlerini orada da sürdürdü.

Bunun üzerine, İstanbul İHD şubesinde konuyla ilgili basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamadan önce, İHD adına İhsan Kaçar’ın yaptığı konuşmada; “ Bize, bu konuda iki buçuk yıldır yoğun başvuru var. Biz bunları basın açıklamalarıyla protesto ederek, konuyla ilgili emniyet yetkilileriyle yazışmalar yaptık. Bu olaylarla ilgili sorduğumuz sorulara gelen yazıda ‘Öğrenciler gerçekten başarılı fakat uç siyaset yapan öğrencilerle bağlantılılar ve marjinal örgütlerle görüşüyorlar’ yazıyordu” dedi. İnsanların kiminle ne zaman görüşeceklerine ve nasıl yaşayacaklarına kendilerinin karar verebileceğini söyleyen Kaçar; bu durumu protesto ettiklerini ve hukuki süreçte de Fatma Kuşçu, Emre Yeşilyurttan, Ömürcan Sağ ve Ozan Öner’in yanında olduklarını dile getirdi.

Ardından, ailesi polis tarafından tehdit edilenlerden Ozan Öner ise; Vatan polisinin aileleri, Kocaeli polisinin isteği doğrultusunda aradığını vurguladı. Ailelerinin polisin isteklerini yerine getirmediği takdirde “müdahale edin yoksa” diyerek ucu açık tehdit edildiğini söyledi. Ayrıca Öner; “ Polisin, ‘yoksa…’dan sonra cümleyi nasıl tamamlayacağını biliyoruz. Gezi sürecine kadar ve daha sonra da gördük ki; polisin dediğini yapmadığınız takdirde soruşturmalar, davalar, tutuklamalara maruz kalıyoruz. Fakat biz demokratik haklarımızı kullanıyoruz ve demokratik haklarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

Daha sonra söz alan Ömürcan Sağ ise: “Korkutmaya çalışıyorlar fakat biz biliyoruz ki asıl onlar korkuyorlar ve bu korkudan dolayı saldırıyorlar. Biz tüm yaşananlara rağmen mücadele etmeye devam edeceğiz” diyerek polisin hamlelerinin işe yaramadığını vurguladı.

“Gezi, korku duvarını yıkmıştır”

Son olarak Yeni Demokrat Gençlik adına basın metni okundu. Metni okuyan Ozan Öner: “Biz dostu da düşmanı da iyi biliriz. Bu süreç, suyun bendini yıkması misali ilk olarak Taksim gezi’de korku engeli yıkılarak ilerlemiş ve ardından sel gibi yayılarak tüm yurtta bir başkaldırı başlatmıştır. İçişleri bakanlığı, 2,5 milyon insanın eylemlere katıldığını söylese de bu rakamın çok daha fazla olduğu gerçektir.

“Ailelerin aranması, ideolojiktir”

“Eylemlerin başlamasıyla birlikte harekete geçen polis, halka yoğun şiddet uyguladı. Bu şiddet boyunca insanların ölümüne, yaralanmasına ve tutuklanmasına sebep oldu. Yine de direnişi engelleyemeyen devletin ilk olarak ailelere yönelmesi refleksten ibaret değil, tersine ideolojik tercihin ürünüdür. Toplumları ve sistemleri ayakta tutan en küçük yapının aile olması, perdenin arkasındaki sırrı bizlere açıklamaktadır. Ancak ailelerin, evlatlarından yana tavır alması, iktidarın elindeki kozları yok etmiştir” dedi.

İyi polis, kötü polis…

Eylül ayında, okulların açılmasıyla birlikte hareketliliğin artacağından korkan egemenlerin, tehditler savurmasının yanı sıra; tüm şiddetlerine rağmen, polisin ‘babacan’ tavırlarla sanki öğrencileri düşünüyormuş gibi telefonlara sarılmasının da tam bir aldatmaca olduğu vurgulanan metinde; polisin aileleri de bu şekilde kandırarak, çocuklarının üstünde baskı uygulanmasını amaçladığı dile getirildi. YDG adına Ozan Öner tarafından okunan metinde: “YDG okurlarının aileleri, polis tarafından ardı arkası kesilmeyen telefonlarla taciz ve tehdit edilmiştir. Polisin yapmış olduğu telefon görüşmelerinde aile dostu gibi gözükmeye çalışması şaşırtıcı değildir. Polisin, ne kadar dost canlısı olduğunu biz iyi biliriz. Öyle dostça yaklaşıyorlar ki; Kürdistan’daki çocukların kolları kırılıyor. Ali’yi, Abdullah’ı, Medeni’yi katledenlerden dost olmayacağını biz çok iyi biliriz. Biz biliyoruz ki; bizleri arayanların dostluğuna gerek yoktursözleriyle, polisin gerçek niyeti ortaya konuldu.

Son olarak metinde: “ Polis, bizleri; halk gençliğini telefon tacizleriyle, gözlatılarıyla, tutuklamalarıyla yıldıramaz. Bizler her zaman gerçekleri ve doğrularla, gezi ruhuyla serhildana duracak; faşismin karşısına çıkıp hesap soracağız. Bizler, halk gençliğiyle birlikte, alanlara çıkıp; demokratik ve meşru kanallarda yer alacağız ve yer almaya devam edeceğiz” dendi.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu