Emek

Yine bilindik bir manzara: bir işçi “cinayete” kurban gitti

 

İşçi ölümleri, ülkemizde sık sık karşımıza çıkan bir durum oldu. Öylesine “alıştık” ki haber ajanslarına bir gün işçi ölümleri ile ilgili haber düşmese şaşırır olduk. Tuzla’da “ortaçağ” koşullarını andırır görüntüler sonrası ölen işçiler hafızalardaki yerini korurken, göçük altında kalan maden işçilerinin ölümleri üzerinden de unutulacak kadar uzun zaman geçmedi. Bir işçi ölümü de Ankara’da yaşandı.

19 Temmuz günü Ankara Ulucanlarda eski adı “Cenabı Ahmet Paşa” olan Yeni Cami’nin avlusundaki çalışmalar sırasında meydana gelen göçük sonunda bir işçi “cinayete” kurban giderken iki itfaiye işçisi de yaralanmıştı. İnşaat Mühendisleri Odası’nın (İMO) açıklamasından da anlaşılacağı gibi cami açılışını “görkemli bir gösteriye” dönüştürmek için işin hızlandırılması ve aceleye getirilmesi sonucunda her türlü önlemin devre dışı bırakılması sonucunda bir işçinin hayatını kaybettiği kesinleşti.

İMO, yaşanan olayı iş kazası olarak değil, iş cinayeti olarak tanımlamaktadır. İMO açıklamasında kısaca şunları söyleyerek bitirdi: “İşçileri korumak için hiçbir önlem almayan işverenlerin önlemsizliklerinin sonucunu işçiler canları ile ödemektedirler. Bunun bir örneği de ne yazık ki, Yeni Cami’nin tuvalet inşaatında meydana gelmiştir. İnşaatta yaptığımız gözlemlere göre, yaşanan kaza, yıkılan duvar fizik ve fen kurallarının bile hesaba katılmayarak denetimin tam yapılmamasının ve yaklaşık 8 metre yüksekliğindeki duvarların altının kazılmasının göçmeye yol açabileceğinin hesaplanmamasının bir sonucu olarak görülmekle birlikte meydana gelen olay, sadece basit bir mühendislik hatası olarak değil asli kusur ve kusurluların ortaya çıkarıldığı bir durum olarak değerlendirilmelidir. Olay, bu tür bir yaklaşımla ele alınmadığı müddetçe bu vahim sonuçlardan kaçınmak mümkün olmayacaktır.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu