İstanbul: 37 gündür direnişte olan Flormar işlerinden Hatice Şugür, 15 Mayıs gününden itibaren Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde direnen işçilerden biri. Şugür’ün tüm kadınlara boykot çağrısı var. 8 senedir Flormar’da çalışan Şugür, Amasyalı ve iki çocuk annesi. Far bölümünde çalışan Şugür’ün işten atılma sebebi ise, işten atılan arkadaşlarını alkışlayarak, destek vermesi…
Sendikalaşma sebebini ise düşük ücretler, saatlerin uzun olması, çalışma koşullarının düzgün olmaması olarak anlatan Şugür, bu yüzden işten atıldıklarını söyledi. Flormar’ın Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan fabrikasında 120 işçinin işten atıldığını kaydeden Şugür anlatımlarına şöyle devam ediyor; “Sendika Ocak ayında çalışmalarına başladı. Patron sendikalaştığımızı duydukça, önünü kesmek için, arkadaşlarımızı işten çıkarmaya başladı. Biz de bu işten çıkarmalara tepki gösterdik. 60 ila 80 kişi arasında işçi arkadaşımız işten çıkarılmıştı. Tepki gösterdiğimiz için bizi de işten çıkardılar. O da şöyle oldu; arkadaşlarımız tepki gösterdi, sonra bizi bir odaya kilitlediler. Çevik kuvvet geldi, güvenlik görevlilerini getirdiler. Beyaz önlüklüler her tarafı çevirdiler. Bizi dışarı bırakmadılar, çay saatimizde dışarı çıkmak istedik. Bizi dışarı çıkarmayınca Petrol-İş de müdahale etti” diye konuştu. Petrol-İş’in “Çevik kuvvetin orada iş olamaz, arkadaşlarımıza baskı yapamaz” dediğini aktaran Şugür, mobbinge ve baskıya maruz kaldıklarını söyledi. Çay saati bittikten sonra müdürlerin, tek tek isimlerini aldıklarını anlatan Şugür, çevik kuvvet eşliğinde fabrikadan atıldıklarını söyledi.
“Flormar patronları, servis şoförünü üzerimize saldırttılar”
Fabrikadan atıldıkları anda hemen çıkış kağıtlarının verildiğine dikkat çeken Şugür, daha önce kağıtların hazırlanmış olduğuna vurgu yaptı, daha önceden hangi işçileri çıkaracaklarının belli olduğunu söyledi. Kağıtların ne çabuk hazırlandığını söyleyerek tepki gösterdiklerini belirten Şugür, “Normal şartlarda 15 gün öncesinden işten çıkarılmalar haber verilir, dinlemediler. Neye göre çıkarıyorsunuz. Aynı gün, aynı saatte kapının önüne koydular” diye anlattı.
8 yıldır Flormar’da çalıştığını ve emekleri üzerinden Flormar patronlarının zengin olduğunu belirten Şugür ayrıca direnişte oldukları 1 Haziran günü servis şoförünün saldırısına uğradıkları anı da şu sözlerle anlattı; “Direnişte bulunduğumuz saatlerde sabah mesai başlamadan, arkadaşlarımızın üzerine servis şoförü araç sürdü. Tabii ki biz de tepki gösterdik.”
“Servis şoförünün işçilere saldıracak ne gibi bir amacı olabilir” diyerek tepkisini dile getiren Şugür, servis şoförünün maaşlı çalışan bir insan olduğunu ve tepki göstermesinin çok yanlış bir şey olduğunu ifade etti.
Fabrikaya giren ve ardından kendilerine tekrar saldıran servis şoförünün fabrika patronları ve müdürleri tarafından gönderildiğine dikkat çeken Şugür, “İnsanların güvenini sağlamak senin elinde, ama böyle bir insana nasıl müdahale etmiyorlar. Ben onu anlamıyorum. O gün yaralanan, bayılan arkadaşlarımız oldu. Hatta Şivan Kırmızıçiçek arkadaşımızın ayağı alçıya alındı” diye konuştu.
“Tüm saldırılara rağmen kararlıyız”
Patronların tüm saldırılarına rağmen kararlı olduklarını ve direnişe devam edeceklerini söyleyen Şugür, “Bizim amacımız sendika oraya girene kadar ve biz işbaşı yapana kadar direniş sürecek” dedi.
Sosyal medyadan, maddi-manevi, ünlüler de dahil bir çok kesimden destek geldiğini ifade eden Şugür, sanatçı Ezgi Mola’ya da tepkilerini dile getirdi. Şugür, tepkilerinin sebebini şu şekilde anlattı; “Ezgi Mola’ya tepkiliyiz. Bir gün açıklama yapıyor ‘Flormar işçisi yalnız değildir’ diyor. Ardından bizim şirketle görüşme yapıyor, sonra tepkisini geri çekiyor. Bizi haksız duruma düşürüyor. Burada sendikanın söylediği gibi bir çoğunluğun olmadığı söylemesi çok yanlış. Sendikamız belgeyi zaten yayınladı” diye ifade etti.
İşçilerin birlik olmasından korktuklarını söyleyen Şugür, “Kendi gelirleri kesilecek. İşçiler birlik olduğu zaman onlardan kesilecek. Onlara yıllarca emek verdik. Flormar bizim sırtımızdan yükseldi, bizim maaşlarımıza zam istediğimiz zaman, bize dediler ki şunu alacağız, bunu alacağız, eksiklerinizi tamamlayacağız dediler. Kendileri paraya para demediler. Buradan yapmak istediğim çağrı, kadın arkadaşları Flormar’ın ürünlerini direniş kazanıncaya kadar boykot etmelerini ve ürünlerini almasınlar, aldırmasınlar” dedi.
