GüncelManşet

(İzlenim) Gever’i yakıp yıkabilirsiniz ama halkı asla teslim alamazsınız!

Devletin yakıp yıktığı, katlettiği, insanların emeklerine, evlerine bombaların yağdığı Gever, yıkımın ardından kendi yaralarını yavaş yavaş sarmaya başladı.

Özyönetim direnişlerinin en önemli yerlerinden biri olan Gever’de devlet tam 37 gün katliam, yakıp yıkma ve yağma gerçekleştirdi. Özyönetim direnişlerinin yapıldığı diğer yerlere göre gün sayısına bakarak direnişin kısa sürdüğü gibi gözüküyorsa da bunun birkaç nedeni var. Bunun bir etkeni devletin diğer yerlere saldırdıktan sonra son olarak Gever’e gelerek tüm gücünü buraya nakledip direkmen imha amacıyla birebir çatışmak yerine toplarla, obüslerle, bombalarla mahallelere saldırmasıdır. Buradaki insanların anlatımı; devletin amacının burada yaşanan tek bir canlının kalmaması, bütün evleri yıkmak, yıkılmayanları da yakarak kullanılmaz hale getirmek olduğunu söylediler. Bir diğer etken ise Gever’de evlerin arasının uzak olması yolların genişliği ve bahçelerin bolluğudur. Bu da savaşan YPS’liler açısından olumsuz bir durum oluşturmuştur.

Gever’de gezdiğimiz mahallerde devletin bütün pisliklerini gördük. Yakma ve yıkma ile birlikte içlerindeki bütün pislikleri duvara yazarak da göstermişlerdir. En aşağılık düşüncelerle yazılan bu yazılar yüzyıllardır var olan Kürt düşmanlığının, ırkçılığın ve cinsiyetçiliğin dışa vurumudur. Sadece yakıp yıkmakla kalmayan devletin kolluk kuvvetleri bazı evlerde işlerine yarayan şeyleri kullanarak, maddi değeri olan şeyleri çalarak da bir yağma gerçekleştirdi.

 

İlçe viraneye dönmüş durumda

Gever halkı o çatışma sürecinde çevre köylere, Wan’a, büyük şehirlere gittiler. Sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından evlerine döndüklerinde ise karşılaştıkları manzaranın felaket olduğunu söylüyorlar. Yıllarca çalışıp, çabalayıp, emek verdikleri evlerinin bir viraneye dönmeleri onları kahretti. Gever’de gezerken konuştuğumuz bir amca 50 yıl hamallık yapıp yaptığı evin yakılıp yıkıldığını anlattı. Bunun gibi birçok örnek var Gever’de. İnsanların yıllarca çalışıp didindiği emekleri devletin faşizmiyle yerle bir oldu. Şunu da hatırlatmak gerekir ki, devletin yıllardır kini olduğu Gever’de bir anlamıyla intikam gözüyle baktı. Halkın anlatımına göre, devletin kolluk kuvvetleri önceleri bu mahallere giremiyordu. Korkudan zırhlı araçtan inip çarşıda bile dolaşamıyorlardı. Şu anda ise çarşıda silahları ellerinde her yerde karşınıza çıkabiliyorlar. Zırhlı araçlar normal araçlardan daha fazla ve sürekli olarak mahallere girip çıkarak halkı taciz ediyor. Biz de, halkta da şunu çok iyi biliyor ki, Gever yeniden inşa edildiğinde faşistler eskisi gibi sokaklarda rahat gezemeyecekler.

 

Devlet bütün evleri tamamen yıkıp halkı toprağında uzaklaştırmak istiyor

Gever’de belediye eliyle gönüllü olarak buraya gelenlerle yardım dağıtımı yapılıyor. Şimdiye kadar gıda, battaniye, yatılacak sünger dağıtımları yapılırken Gever’in inşası için inşaat malzemelerinin ilçeye girmesi devlet tarafından engelleniyor. Durumu iyi olan ve evi diğerlerine göre daha az hasarlı olan insanlar onarıma bir yerden başlamışlar. Evi tamamen yıkılan, hiç kullanamayacak halde olanlar ve yaptıracak hiçbir gücü olmayan insanlar da şu anda çaresiz bir şekilde bekliyorlar. Gever’in yeniden inşa edilmesi için dışardan inşaat malzemelerinin ilçeye girebilmesi gerekiyor. Devletin ise amacı tamamen farklı durumda. Önce evleri kullanılamaz hale getirdi, yaktı yıktı, şimdi de tamamen yıkılmamış olanları yıkmaya halkı bölgeden çıkarmaya çalışıyor. Hasar tespit çalışmaları yaparak Gever’deki evlerin neredeyse hepsine, az hasar olan evlere bile yıkım kararı veriyor. İnsanların evlerini onarmasını, yeniden yapmasını engellemeye çalışıyor. Devlet buradan halkın göç etmesini kendi planları içerisinde buraya başkalarını yerleştirerek ilçenin kozmopolit, yurtsever yapısını değiştirmeye çalışıyor. Halk ise bu duruma karşı çıkarak kendi topraklarını bırakmayacaklarını söylüyorlar. Yıkım kararına karşı mahkemeye gideceklerini, gerekirse evleri ve toprakları için sonuna kadar direneceklerini anlatıyorlar.

 

Devlet, halka zarar için çok düşük rakamlar teklif ediyor

Devletin elemanlarının hasar tespit çalışmalarında evlerin zararını gidermek için teklif ettikleri paralar ise bir kez daha alçakça davrandıklarının kanıtıdır. Gerçek zararın yarısının yarısı bile olmayan komik denecek paralar teklif ediyorlar. Bir örnek vermek gerekirse, evi tamamen yıkılmış olan, eşyalarının tamamı enkaz altında olan 250 metre karelik bir ev için aileye 38 bin lira gibi çok çok düşük para teklif etmişler. Aile ile yaptığımız konuşmada, bu rakamın bu evin zararının dörtte bir bile etmediğini ve onların teklifini asla kabul etmeyeceklerini, topraklarını da bırakmayacaklarını belirttiler.

Gever’de yıkılan evlerle beraber bir de özyönetim direnişinde şehit düşen hevalleri de unutmamak gerekiyor. Son anlarına kadar savaşarak şehit düşen bu insanların değeri hiçbir şeyle ölçülemez. Bugün Gever’de insanlar sadece evlerine, eşyalarına değil bu yiğitler için de gözyaşı döküyorlar. Onları kahramanlıklarıyla, insanlıklarıyla, güler yüzlü, hayat dolu olmalarıyla hatırlıyor ve anıyorlar. Halkın anlatımına göre Gever’deki YPS birliklerinin çoğu gerillalardan oluşmuş. Direnişin bu kadar kısa sürmesinin en büyük etkenlerden birinin de YPS içerisindeki devletin ajanlarının çok olması olduğunu söylediler. Bu ajanlar içerdeki bütün bilgiyi özel harekatçı çetelere aktarmış ve YPS’ye büyük zararları olmuştur. Devletin faşizmi ile olduğu kadar içimizdeki bizden gibi görünen işbirlikçi hainlerle de savaşmak zorundayız.

 

Başta Gever olmak üzere her yerde dayanışmayı büyütmeye!

Gever’de dayanışma ve yeniden inşa çalışmaları başlayalı kısa süre oldu. Burada yapılacak daha çok iş var. Ve burada en önemli nokta buraya gelip bu çalışmalara katılmak, devlet faşizmine karşı dayanışmayı büyütmek olmalıdır. Gever’in buna çok ihtiyacı var. Şu anda buraya gelen insan sayısının eksikliği göze çarpıyor. Burayı birlikte inşa etmek devrimci bir görev olarak karşımızda durmaktadır. Biz burayı ayağa kaldıramazsak devlet buranın yapısının bir bütün olarak değiştirecektir. 90’larda köyleri yakılıp merkeze göç etmek zorunda kalan halk, bugün de buraların yakılıp yıkılmasıyla buradan göçe zorlanıyor. Devletin politikalarına karşı fazla zaman kaybetmemeli harekete geçmeliyiz. Bugün T. Kürdistanı’nda başta Gever olmak üzere yıkımın gerçekleştiği alanlara gitmeli, mücadeleyi, dayanışmayı büyütmeliyiz. Bunu tarihi deneyimlerimiz bize zorunlu kılmaktadır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu