H. Merkezi: İzmir’de büyükşehir belediyesinde ve İZELMAN ile İZENERJİ şirketleri bünyesinde çalışan 10 bin belediye işçisi, TİS görüşmelerinin tıkanması üzerine 26 Temmuz günü greve gitme kararı aldı. Bu karar öncesi her gün “sivil giyim” ve “sakal uzatma” şeklinde eylemlerini sürdüren işçiler 2 kez de “iş durdurma” eylemi yaparak belediyeyi uyarmışlardı. İşçiler aynı zamanda CHP’li Büyükşehir Belediyesi’ne karşı, üye bulundukları DİSK Genel-İş Sendikası’na yeterli tepkiyi ortaya koyamadığı için de tepkili…
İşçiler 26 Temmuz sabahın erken saatlerinde greve çıkmaya hazırlanırken, belediyenin TİS görüşmelerini taşıdığı Yüksek Hakem Kurulu (YHK) kararını açıkladı. YHK, İZENERJİ’nin işçilere % 12 zam yapmasına karar verdi. Böylelikle zam oranı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin teklif ettiği ve sendika tarafından kabul edilmeyen % 15 kararının da gerisinde kalmış oldu. Ayrıca onaylanan karar ile birlikte İZELMAN’da örgütlü bulunan işçilerin greve çıkması engellenmiş oldu. 3 binden fazla işçinin örgütlü olduğu bir diğer şirket olan İZENERJİ hakkındaki kararın ise YHK tarafından önümüzdeki günlerde verilmesi bekleniyor.
AKP’yi “diktatör olduğunu” ve “taşeron cumhuriyeti kurduğunu” söyleyen ve bunun üzerinden propaganda yapan CHP, söz konusu kendi sendikaları olduğunda kendisi de taşeron şirketlerle kol kola girerek işçiyi sömürmekten geri durmamıştır. Hatta CHP’li belediye başkanı Aziz Kocaoğlu, AKP’den öğrendiklerini uygulamaya koyarak iş bırakma eylemi yapan işçiler için “Sendikanın önlüğünün giyerek rol kapmaya çalışan kendini bilmezler” demiş ve işçileri “en ağır cezayla cezalandırılacaklar” diyerek tehdit etmişti.
Sendikaya öfke ilk değil!
Burada dikkat çekilmesi gereken bir konu; CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK yöneticileri arasında yıllardır süren “uyum”a gösterilen tepki… Bu tepki aslında çok yeni değil. “Taşeronu kaldıracağız” diyerek işçileri uzun bir süre oyalan CHP’li belediyeye karşı daha önce de park ve bahçelerde çalışan taşeron işçiler mücadele vermiş, Genel-İş Sendikası’nın sürece öncülük etmesini isteyen işçiler derin bir sessizlik ile karşılaşınca eylemlerini kendi kurdukları dernekler yoluyla yürütmüş ve kazanıma ulaşarak kadroya geçmişlerdi.
CHP’li belediye ile sık sık yan yana görüntü veren sendika da İZELMAN ve İZENERJİ grevinde de protestoların hedefine oturdu. Hatta YHK kararının yalnızca bir şirket için açıklanmış olması nedeniyle grevin bölünmesine de neden olan sendika, sessizliğini sürdürmekte, buna tepki duyan şube yöneticileri ise teker teker istifa etmektedir. Tüm bunlara rağmen binlerce işçi, kararlı bir şekilde direnişi yürütme çabasında…
İşçiler direnişte…
YHK kararının duyulması ile birlikte işçiler ilk olarak gece yarısı Genel-İş binası önüne giderek burada kararı protesto ettiler. Bu süreçte sendikanın sessiz ve eylemsiz kalışına da işçilerin tepki göstermesi üzerine aralarında DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun da bulunduğu yöneticiler binaya girdi, kapıları kilitlediler ve olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdiler. Sendikanın önünde hem belediyeye hem YHK’ya hem de sendikaya tepki gösteren işçilere birkaç saat sonra açıklama yapan Beko ve beraberindeki sendika yöneticileri işçilere bir açıklama yaparak, İzmir’deki Genel-İş Sendikası’nda işçilerle bir araya geldi.
Beko, “İtiraz ettiğimiz bu başvuru ve YHK’nın kararı anti-demokratik bir karardır. Bu olay İzmir Büyükşehir Belediyesi için yüz karası bir karardır. Grev hakkımız gasp edildi. Biz bize karşı anti demokratik uygulamalara bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni kınayacağız. Aynı şekilde YHK’ya karşı da eylemlerimizi sürdüreceğiz” dedi. Ardından işçiler Büyükşehir Belediyesine doğru yürüyüşe geçti. “İşçiyi satanı biz de satarız”, “İşçiler burada Aziz nerede” ve “İş, ekmek, özgürlük” sloganlarının atıldığı eylem, belediye önünde gerçekleşen işçi toplantısıyla devam etti.
İZENERJİ işçilerinin grevi ise, sabahın ilk saatleri ile nın asılmasıyla başladı. İşyerlerinde toplanan işçiler işyerlerine “Bu İşyerinde Grev Vardır” pankartı asarak; sabah saatleriyle birlikte “Saray” olarak kastettikleri Büyükşehir Belediyesi önüne toplanmaya başladı. İşçilerin öfkesinin merkezinde TİS’i YHK’ya taşıyan belediye görevlileri ve işçiler lehine karar vermeyen YHK vardı.
[widgetkit id=260]
