Güncel

2 TEMMUZ | KBDH, “2 Temmuz Katliamının faili AKP-MHP Faşizmi”

Sivas Katliamı’nın 25’inci yıl dönümü dolayısıyla KBDH bir açıklama yayımladı. KBDH yaptığı açıklamada, “Faşizm varlığını halkların kanını içerek sürdürmektedir. Ve yeni katliamları ile halkların varlığını tehdit etmeye devam edecektir. AKP-MHP faşizmine karşı tek seçenek, tek yol hedef olmamak, hedef almaktır” dedi.

H. Merkezi: Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH), Sivas Katliamı’nın 25’inci yılı dolayısıyla bir açıklama yayımlayarak, ”Teslimiyetle değil direnişle, savunmada da değil taaruzda cevap vermeli AKP-MHP faşizminin sonunu getirecek, Sivas Katliamı başta olmak üzere tüm katliamların hesabını soracak birleşik devrim hareketini örgütlemeli ve büyütmeliyiz. Bu görev hepimizindir“ dedi.

KBDH yazılı olarak yaptığı açıklamada, “2 Temmuz 1993’de Sivas’ta Madımak Otelin’de islamcı-faşist güruhun devlet destekli saldırısı sonucu onlarca can, Türkiye’nin geleceğine ışık olmak için yan yana gelen insanlar en vahşi insan öldürme yöntemi yakma ile öldürülmüş ve bir katliam gerçekleşmiştir” dedi.

1993’de Madımak otelinde gerçekleşen bu katliamın Türkiye’nin ne geçmişinden ne de geleceğinden uzak olmadığına dikkat çeken KBDH, katliamcı bir devlet geleneğinin devamını işaret etmekte olduğunu söyledi. Öncesinde yaşanan Dersim, Maraş gibi katliamlar sonrasında Roboski, Suruç, Ankara gibi katliamlarla devam ettiğini hatırlatan KBDH, burada sadece katliamın coğrafyasının değişmiş olduğunu, hedef alınanın daima ezilen halklar, devrimciler, Aleviler ve Kürtler olduğunu belirtti.

“Bu katliamların sorumluları AKP-MHP faşizminin koltuklarında oturmakta”

KBDH yaptığı açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi; “Saydığımız ve saymayla biteremeyeceğimiz kadar çok katliamı gerçekleştiren iktidarlar ve onun özel savaş yöntemleri aynıdır. Dün Dersim, Maraş, Sivas katliamlarını gerçekleştirenlerle bugün yakın tarihimizde Roboski, Suruç, Ankara katliamlarını gerçekleştirenler aynı kandan beslenmektedir. Bu kanda hepimizin canı, kardeşi, akrabası, komşusu vardır. AKP-MHP faşizmi de bu katliamcı çizginin devamcısıdır. İktadarındaki vekilleri, bakanları bu katliamları gerçekleştirenler ve baş sorumlularıdır. Failleri bir türlü bulunamayan bu katliamların sorumluları AKP-MHP faşizminin koltuklarında oturmaktadır.”

“Hedef, bir araya gelen halklar olmuştur”

Sivas Katliamı’nın Türkiye halkına bir çığlık, Roboski Katliamı’nın ise bir haykırış olduğunu ifade eden KBDH, “Bu iki katliamda da Türk Devlet geleneğinin saldırı hedefini iyi anlamalı ve artık hedef olmamalıyız. Ne Aleviler ne de Kürtler tek başına bu saldırıların hedefi değil, bir bütün olarak ezilen halklar bu saldırıların, katliamların hedefidir. Halkların birleşik devrim mücadelesi tam olarak bu şekilde hedef alınmış, durdurulmaya, yok edilmeye çalışılmıştır. Barış’ın ve özgürlük mücadelesinin yükseldiği her anda hedef sokaklarda, meydanlarda bu sesi yükselten dini, dili, ırkı fark etmeksizin bir araya gelen halklar olmuştur” dedi.

“Yaşanan katliamlarda en ağır işkenceler kadınlara yapılmış”

Katliamlar ile kadınları konuşamaz hale getirilmeye, kadın kimliğinin de yok edilmek istendiğine dikkat çeken KBDH, “Bundandır ki yaşanan katliamlarda en ağır işkenceler kadınlara yapılmış, kadınlar taciz ve tecavüze uğramıştır. Sokaklarda kadınların cansız bedenleri sürüklenmiş, cansız bedenleri yine günlerce sokaklarda bekletilmiştir. En ağır küfür ve hakaretler kadınlara yapılmış, kadınlar ölümden öte hiçleştirilmeye, Türk anaları ve Kürt anaları aynı topraklarda düşmanlaştırılıp, kadın dayanışması parçalanmaya çalışılmıştır. Tüm bu uygulamalar karşısında kadınlar için bir var olma kavgası başlamış ve devam etmektedir” dedi.

“AKP-MHP faşizmine karşı tek seçenek, hedef almak”

Katliamların ve halka karşı en hukuksuz yöntemlerin uygulayıcılarının şuan iktidarda olan AKP-MHP faşizminin devamcısı olduğu devlet geleneği olduğunu kaydeden KBDH, açıklamasına şu ifadelerle son verdi; “Faşizm varlığını halkların kanını içerek sürdürmektedir. Ve yeni katliamları ile halkların varlığını tehdit etmeye devam edecektir. AKP-MHP faşizmine karşı tek seçenek, tek yol hedef olmamak, hedef almaktır. Teslimiyetle değil direnişle, savunmada da değil taaruzda cevap vermeli AKP-MHP faşizminin sonunu getirecek, Sivas Katliamı başta olmak üzere tüm katliamların hesabını soracak birleşik devrim hareketini örgütlemeli ve büyütmeliyiz. Bu görev hepimizindir.”

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu