Dersim: Dersim 24 Haziran seçimleri öncesinde 22 Haziran günü yapılacak mitinge hazırlanıyor. Sabah erken saatlerde HDP’nin seçim bürosunda buluşanlar yapılan planlamalar eşliğinde ilçelere, mahallelere, köylere gidiyor ve oldukça hareketli, renkli bir çalışma örüyorlar.
Dersim’deki çalışmalara damgasını vuran elbette devrimcilerle yurtseverlerin yaptığı ittifak doğrultusunda birlikte çalışma yürütüyor olmaları… Sosyalist Meclisler Federasyonu ve Halkların Demokratik Partisi’nin ortak çalışma halinin sahaya olumlu ve motive edici katkılarını görmemek imkansız…
“OHAL uygulamaları kırılıyor”
Dersim, OHAL’in en çok hissedildiği şehirlerden biri olması itibariyle seçimlerin OHAL gölgesinde yapılıyor olmasının önemli bir yanı var. Seçim çalışmalarına katılanlarla yaptığımız sohbetlerde öne çıkan vurgu; coşkunun 7 Haziran dönemini aştığı ancak bu coşku üzerinde hala bir OHAL gölgesi olduğuydu.
Sabah seçim çalışmaları için seçim bürosunda yapılan toplantıların polis tacizi eşliğinde gerçekleştirildiğini, polisin çalışma yürütenleri fotoğraflayıp kameraya çekerek psikolojik bir baskı ortamı oluşturmaya çalıştığını anlatıyor faaliyetçiler. Konvoy oluşturduklarında da konvoyun başını ve sonunu akrep tipi araçların tuttuğunu söylüyorlar.
Köylere, mezralara gidişlerin OHAL gerekçesiyle sıkça engellendiği, terörize edildiği bir ortamda seçim çalışmaları sırasında bunların görece kırıldığını ve halkla buluşmaların gerçekleştirildiğini anlatıyor seçim çalışmasına katılanlar. Dersim’in 7 ilçe ve tüm köylerini en az üç kez ziyaret ettiklerini ve kitlenin HDP’yi sahiplendiğini anlatıyorlar.
Adaylar konusunda da CHP’nin adaylarının toplumda kabul görmediğini ama Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin Dersim’de bir karşılık bulduğunu ekliyorlar. HDP’nin vekil adayları olan Alican Önlü ile Meral Hanbayat’ın kitle tarafından sahiplenildiğini, Meral Hanbayat’ın aday olmasının ise devrimci bir aileden olması nedeniyle bir karşılık bulduğunu anlatıyor bir faaliyetçi… Bir de ekliyor: “Halk, Meral neden birinci sırada değil diye zaman zaman eleştiriyor. Bir kadının ilk sırada olması gerektiğini söylüyor.”
“İstihdam adı altında kırılmaya çalışılan kimlik”
Seçim çalışmaları sırasında Xozat çalışmasını anlatan bir faaliyetçi, Dersim’in önemli bir yarasına dokunuyor. Xozat’a kitlesel bir şekilde seçim çalışmasına gidildiğini ve sloganlarla sokakları gezdiklerini anlatan faaliyetçi, kitlenin bunu coşkuyla karşıladığını anlatırken bir de toplumda bir kırılmanın olduğuna değiniyor.
“İş olanakları çok sınırlı olduğu için insanlar iş bulmak amacıyla AKP’ye üye olmak zorunda bırakılıyorlar. Ancak bu da komşularıyla, akrabalarıyla arasında bir tecrit oluşmasına ve insanların yalnızlaşmasına neden oluyor. Çalışma sırasında bunu çok hissettik. Ancak herkese gittik biz, ayrım yapmadan… Bunun olumlu bir etkisi oldu insanlar üzerinde.”
O gün çalışmaları uzaktan izleyen Xozatlıları ertesi gün sabahın erken saatlerinde seçim bürosunun kapısında bulduklarını anlatan faaliyetçi, Xozatlıların “Dün çok güzel bir enerji ile geldiniz Xozat’a, biz de dayanamadık bugün buraya geldik. Uzun zamandır Xozat’ta slogan atılmıyordu, slogan sesi duyuyorduk” diyerek seçim çalışmalarına katıldığını anlattı.
Konu buraya gelince istihdam mevzusunun Dersim açısından önemli bir yara olduğunu konuşmaya başlıyoruz. Erzurumlu ve AKP’li bir patronun devlet desteği ile açtığı çağrı merkezinin AKP mitingi çalışmasından, yine AKP’li ve Karadenizli bir patronun açtığı ama kesinlikle hiçbir siyasi düşüncenin sosyal medya hesaplarında dahi paylaşılmama şartı koşulan tekstil atölyesinden söz açıldı. Buralarda çoğunluğu kadın olmak üzere yüzlerce kişi çalıştırılıyor ve tek amaç emek sömürüsü değil… “Buralar üzerinden Dersim kimliğinin parçalanması ve halkın kendi içinde kırılmalar yaşaması amaçlanıyor” diyor bir faaliyetçi ve çeşitli örnekler veriyor.
“Umutluyuz!”
Sohbetimizin bir diğer konusu da genç nüfusa yönelik tutuklama saldırıları ve göçe zorlama üzerine oluyor. Şu an hapishanede çoğunluğu genç olmak üzere OHAL döneminde 2 bine yakın kişinin gözaltına alınıp tutuklandığı ve bir o kadarının da davalar yüzünden Dersim’den şehir, hatta ülke dışına göç etmek zorunda bırakıldığını anlatıyor.
Dersim’de gerillaya dönük askeri operasyonların da sürdüğünü ama özellikle seçim süreci döneminde yapıldığı iddia edilen operasyonların, şehit düştüğü iddia edilen gerillaların aslında gerçeği yansıtmayan olgular olduğuna dikkat çeken faaliyetçi, amacın Dersim halkının şu dönemki coşkusuna gölge düşürmek olduğuna değiniyor.
“Ama” diyerek ekliyorlar, “Elbette bir gölge var üzerimizde, OHAL’in gölgesi ama biz bu 24 Haziran’da onu bir nebze daha kıracağız. Umutluyuz!”
