MİLLETVEKİLİ ADAYLARI ANLATIYOR -3
İstanbul: HDP İstanbul milletvekili adayı Hüda Kaya ile 24 Haziran seçimlerini ve R. T. Erdoğan tarafından hedef gösterilen Halkların Demokratik Partisi’nin çalışmalarını konuştuk. Kandil operasyonunu değerlendiren Kaya, muhalefet konumunda olan bazı çevreleri devlet vatan-millet-bayrak üçlüsüyle, milli bir dile çekerek HDP etrafından uzaklaştırmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Sinoplu işçi bir ailenin çocuğu olan Hüda Kaya, doğma büyüme İstanbulludur. Tefsir, sosyal, kültürel, insan hakları, radyo programları çalışmaları yürütmüş olan Kaya, bir dönem yaşamının merkezine koyduğu siyasi ideali, başörtüsü yasağı olarak tanımlıyor. Bunu sadece bir inanç meselesi olarak değil, kadınların tercihine yönelik bir zincir olarak da gören Kaya, çeşitli dergilerde ve Selam gazetesinde yazılar yazmıştır. 1998’de başörtüsü eylemlerinin devam ettiği günlerde yolda yürürken gözaltına alınan Kaya, “Ulusal Bir Heyecan Gecesi ve Başörtüsü” başlıklı yazısı sebebiyle tutuklanmıştır. Bu yazısı sebebiyle 20 ay hapis cezası yatan Kaya, Kardelen Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ni kurucusu ve eski başkanı, Uluslararası Müslüman Kadınlar Birliği (IMWU) üyesi ve Türkiye delegesidir. Ayrıca Demokratik İslam Kongresi Şura Meclisi üyesi olan Kaya, 146’ıncı maddeden üç kızıyla birlikte idam istemiyle yargılanmış ve bu davalardan cezalar da almıştır.
Üç kızıyla birlikte hapishane hapishane dolaşmasıyla, Filistin kamplarıyla, insan hakları savunuculuğuyla, göçmenliğiyle tanınan Kaya, Kürt Ulusal Hareketi mücadelesinde yerini almasıyla, bu ülkedeki tüm ezilmişliği taşıyor. HDP’de iki dönemdir MYK’da faaliyeti yürüten Kaya, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde İstanbul’dan milletvekili seçildi. 24 haziran seçimlerinde ise İstanbul 2. Bölge 3.sıra Milletvekili adayı olarak faaliyetlerini sürdüren Hüda Kaya ile 24 Haziran seçimleri üzerine konuştuk.
On binden fazla insan HDP’nin Türkiye partisi olma iddiasını gerçekleştirdikleri için tutsak
Sürece bakıldığında 7 Haziran’da ki atmosferi hem onurla hem de hüzünle hatırladığını söyleyen Kaya, 7 Haziran’ın HDP’nin nasıl bir Türkiye partisi olduğunun, herkesim de karşılığı olduğunu yaşadıkları ve şahit oldukları muhteşem bir süreç olduğunu belirtti.
Her farklı kesimden insanla HDP’de yan yana geldiklerini dile getiren Kaya, “Birebir kendim yaşadım, şahit oldum çok farklı çevrelerden oy aldık. HDP, inanılmaz bir kabul gördü ve Türkiye partisi olmasının en önemli basamaklarından biriydi” dedi.
Fakat sandığı kutsayarak, milletinin iradesi diye diye sürekli dillerinden düşürmeyen bu iktidar ve zihniyetinin 7 Haziran’daki sonuçlarla karşılaştığında milletin iradesini yok saydıklarını hatırlatan Kaya, “Sadıkları kutsayan dillerini yok saydılar. Hiç 7 Haziran olmamış gibi davrandılar. Sonuç kendi menfaatlerine ve işlerine gelmediğinde yeni bir seçim, maddi ve manevi bedelleri ile yeni bir süreci önümüze dayattılar. Bu nedenle hüzünlü hatırlıyorum dememin sebebi. 7 Haziran’dan 1 Kasım’a geçen o süreç içerisinde telafisi mümkün olmayan büyük acılar yaşadık, çok güzel insanlarımızı, gençlerimizi, kadınlarımızı kaybettik. Büyük bir şiddetle inanılmaz bir korku sarmalına girdi ülkemiz ve hala o sarmaldan da tam manasıyla da kurtulabilmiş değiliz” dedi.
On binden fazla insanın, eş başkanların, milletvekillerin, kadınların, yöneticilerin tutsak olduğuna dikkat çeken Kaya, Türkiye partisi hülyasını gerçekleştirdikleri ve barış umudunu Türkiye halkına kabul ettirdikleri için hala hapiste olduklarını ve bedel ödemeye devam ettiklerini söyledi.
Kaya anlatımlarına şu şekilde devam etti; “İçeridekiler, dışarıdakiler hepimiz hala bu hülyamızın, hedefimizin, bu insanlık projemizin bedelini ödemeye devam ediyoruz. Bundan dolayı hüzünle hatırlıyoruz diyorum. Bugünkü atmosfere geldiğimizde evet bakıyorsunuz sayın cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş’ın özgürlüğü için MHP’lilerin bile imza verdiğini görüyoruz, yaşıyoruz. İyi Partililerle yan yana geliyoruz. Saadet Partili ve CHP’lilerle sanki bir muhalefet dayanışması içerisindeyiz. Aslında bir insanlık paylaşımı bu. Sistemin karşısında ötekileştirilen tüm çevrelerin nasıl bir yan yana gelemeye ihtiyacı olduğunun göstergesi. 7 Haziran’da olmadığı kadar daha farklı bir gerçeklikle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.”
“Bu sistem mucize gibi bir anda yok olmayacak”
7 Haziran’dan farklı olarak HDP’nin insanlık projesinin halklar tarafından nasıl karşılığını bulduğuna şahit olduklarını dile getiren Kaya, “Ama bugün farklı olan bir nokta var ki aslında bu bir artıdır. Bir basamak daha öte geçmektir. Bu sistem tarafından ötekileştirilen tüm parti, meclis içi ve dışı çevrelerin muhalefet bilinciyle özellikle 16 Nisan’da ki referandum “HAYIR”da birleşen partili, partisiz tüm çevrelerin o atmosferini bugünlerde bir adım daha öteye taşıdığını görüyoruz. Muhalefet olmanın zulme, saltanata, iktidara HAYIR demenin, Türkiye’nin nasıl bir karanlığa mahkum edilmesinin farkındalığıyla, bilinciyle yan yana olmaktan başka bir lüksümüz olmadığını teslim ediyor insanlar” dedi.
Sadece HDP’nin bir ittifak içerisinde olmadığını kaydeden Kaya şöyle devam ediyor; “Ama ittifak dışında bir destekleşmeye şahit oluyoruz. Aynı zamanda bütün bu ittifaktaki ve ittifak dışındaki muhalif çevreler, muhalefet bilinci ve dayanışmasını yarın meclise girdikten sonrada kesinlikle sürdürülmeli, asla gevşetilmemeli. Bu adımlar boşa çıkartılmamalı, geri adım atılmamalı pekiştirilerek sürdürülmeli, çünkü biliyoruz ki bu sistem mucize gibi bir anda yok olmayacak. Bu zihniyet bir anda yok olmayacak. Muhalefet bilincini güçlendirerek devam etmek zorundayız” diye ifade etti.
HDP’ye yönelik son bir haftadır gerçekleşen saldırılara da dikkat çeken Kaya, HDP cumhurbaşkanı adayı Demirtaş’ın orantısız, eşit, şeffaf ve adil olmayan, insanlık dışı ne varsa bütün dayatmalara maruz bırakılarak seçim çalışması yürüttüğünü söyledi.
OHAL şartlarında, insanlık dışı uygulamalarla bir seçimi halka dayatıldığına vurgu yapan Kaya, cumhurbaşkanı adayları Demirataş’ın 140 karakter ve Ketil ile seçim kampanyası yürüttüğünü söyledi. Duvara ketil resmi çizdikleri için liseli öğrencilerin tutuklandığını ifade eden Kaya, HDP bayraklarının seçim büroları önünden özel harekat polisleri tarafından toplandığını hatta bazı şehirlerde bayrakların asılmayı çalışıldığı evrede sivil milisler ve ellerinde AKP bayrakları olan çevreler ve gruplar tarafından toplanıp yakıldığını dile getirdi.
“Sahip çıkabildiğimiz tek bir oy ile barajı geçebileceğimizin farkındayız”
Kaya, “Her yönüyle büyük bir güçle karşı karşıyayız. Seçim şarkılarımızı çalınmıyor, kapatılıyor. Kürtçe şarkılarımıza yasak getiriliyor. Kürtçe şarkılarımızı söyleyen müzisyen gençlerimiz hapiste, şu anda her boyutuyla bir baskı ve yasaklarla karşı karşıyayız. Dolayısıyla adil ve eşit olmayan bir seçim çalışması içerisinde biz ayakta durmaya çalışıyoruz. Son bir haftadır özellikle AKP Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı kampanyası yürüten kişi, HDP’yi hedefe koymuş durumda. Bilinçli bir şekilde bir haftadır HDP’yi terörize edilme çalışılıyor. Neden çünkü kendileri de bunun farkındalar anketlerle de farkındalar toplumsal hareketlilik de farkındalar. Sayın cumhurbaşkanı adayımızın özgürlüğü için, HDP’nin barajın altında kalmaması için nasıl farklı çevrelerin, ya siz mecliste olmalısınız ben HDP’li değilim ama, sizin meclise girmeniz lazım. İktidar da bunları görüyor ve bu kabullenişi, bu meşrutiyeti gördüklerinden dolayı şu anda bu desteği kesmek ancak HDP’yi terörizme ve terörize edilen bir dille mahkûm ederek gerçekleştirebileceklerinin farkındalar. Bunu yapmaya çalışıyorlar. Başaramayacaklar ne yaparlarsa yapsınlar 7 Haziran’da olmayan bir gerçekliği şu anda biz yaşıyoruz. Muhalefet daha farklı bir bilinçle dayanışma içerisinde. Bu 7 Haziran’da yoktu, herkes kendine çalışıyordu. Şu anda HDP baraj altında kalmasın diye muhalefetin bir dayanışması çalışması söz konusu. Biz bir tek oy ile ihmal edilen, sahip çıkamadığımız tek bir oyu ile barajın altında kalabileceğimizi farkındayız. Sahip çıkabildiğimiz tek bir oy ile barajı geçebileceğimizin farkındayız” dedi.
“Sağ olması gereken AKP’nin yönettiği bir vatan değil, sağ olması gereken bizim gençlerimiz”
Projelerini tüketen AKP’nin 81 milyona vaad edecek, hiçbir şeyi kalmadığına dikkat çeken Kaya, vicdanı, inançları, ahlakı çürüten, yaşamı yozlaştıran, şiddet ve nefret sarmalına dönüştüren AKP iktidarından artık hiçbir iyilik, barış, güzellik ve sevgi beklediklerini ifaden ederek ekledi; “Bütün bu güzellikleri biz kendi ellerimizle gerçekleştireceğiz, bunun mücadelesini veriyoruz.”
Bütün güzellikleri çürüten AKP iktidarının Afrin operasyonun da olduğu gibi, içeride ve dışarı da yaptığı operasyonlar gibi, terörizme mahkum edilmeye çalışılan kullandıkları dil gibi, bir de kandil operasyonu çıkardıklarını söyleyen Kaya, milli, hamasi devlet dili gündemi oluşturarak kamuoyunda özellikle bugün muhalefet konumunda olan bazı çevreleri devlet vatan-millet-bayrak milli bir dile çekerek HDP etrafından uzaklaştırmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Kaya anlatımlarını şu şekilde sürdürdü; “Hangi aşamada nasıl bir adım attıklarının farkındayız. Çaresizliklerinin farkındayız daha doğrusu, bu son çırpınışları gerçekten. Ne kadar kan dökerlerse döksünler olan garibanın evladına oluyor. Sıvasız evlerde yaşayan, kira da yaşayan, işsiz taşeron ailelerin evlatlarına, emekçi ailelerin mecbur askerlik yapanların ailelerine oluyor. İş bulamayıp uzman çavuşluk yapan, ezilenlerin evlatlarına oluyor ve bunu görmeleri gerekiyor artık. Bütün değerini yitirmiş, insanlığı çürüten bu zihniyete karşı artık insan kaybı, gençlerimizi yitirmememiz gerekiyor. Artık sağ olması gereken AKP’nin yönettiği bir vatan değil, sağ olması gereken bizim gençlerimiz, geleceğimiz, kadınlarımız, barışa olan umudumuz, bizim buna sahip çıkmamız gerekiyor. Hep birlikte askerlerin aileleri de, diğer tarafta yaşamını yitiren gençlerin aileleri de, barış diyen mücadele veren ailelerde, Cumartesi Anneleri’de, Barış Anneleri’de hep birlikte artık barışa, insanlığa, geleceğe, özgürlüğe sahip çıkmamız gerekiyor. Yeter artık, tamam artık dememiz gerekiyor. Vatan sağ olması için değil bu kaybedilen canlar, sarayın yaşaması için, bunun farkına varılması gerekiyor. Gençlerimizi lütfen sarayın akıbeti için, saltanatın yaşanması için artık kaybetmeyelim. Bunun için kan akıtılmasın bunun için 81 milyonun geleceğini ülkemizin kaderini şiddete kana teslim etmeyelim.”
“Dayatılan seçimler içinden çıkamadıkları ekonomik krizden kaynaklı”
“AKP zihniyetinden 7 Haziran’dan beri bombalar, infazlar, katliamlar, linç etmeler, kuşatmalar oluşturdukları milisler, silahlı, silahsız kuvvetler yapamayacakları hiçbir şey yok” diyen Kaya, dayatılan seçimlerin içinden çıkamadıkları ekonomik krizden kurtulmak için olduğunu söyledi. “Bunların planı bitmez, farkındayız” diyen Kaya, 25 Haziran’da da istemedikleri bir tabloyla karşılaştıklarında çok daha farklı, A’dan Z’ye yeni planlar ortaya koyabileceklerinin de farkında olduklarını ifade eden Kaya, ama bütün bu planları bozacak olan 7 Haziran’dan sonrasında gerçekleştirilemeyen bir muhalefet dayanışması, kolektif dayanışmanın muhalefet bilincinin bundan sonrada yaşanacaklara fırsat vermemesi, izin vermemesi ve bu dayanışmayı güçlendirmesi olduğunu belirtti.
