Emek

Fontana Kalıp Direnişte

İstanbul: Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinden, “Direne direne kazanacağız” sesleri yükseliyor. 15 Ağustos tarihinde Fontana Pietro Kalıp fabrikası önünde 4 işçi direnişe geçti.

4 işçi sendikada örgütledikleri için sudan sebeplerle işten atıldı. FontanaKalıp’ta atılan işçiler, 7-8 yıllık işçiler. Bir işçi 25/2’den(Yüz kızartıcı suç) çıkarılırken,  3 işçi ise tazminatları verilerek çıkarıldı. Çıkarılma sebepleri ise artık hepimizin bildiği bir bahane: kriz. İşçileri, daralma var gibi sebeplerle işten çıkaran patron, gelin görün ki sendikal örgütleme yürütüldüğünü duymadan bir hafta önce işçilere zam yapıyor ve iki hafta öncede 15 işçiyi işe alıyor.  Ferrari, Ford gibi büyük markalara çalışan Fontana Kalıp, büyük bir pazara alanına sahip ve işleri de gayet iyi. Bu durumun işçilerin haklarını gasp edilerek ortaya çıktığı ise çok açık.  Fontana Kalıpta yaşananlar aslında hiç şaşırtıcı değil. Sendikada örgütlenmek kağıt üzerinde hak ama gerçekte durum hiçte öyle değil. Patron, örgütlenmenin önünü kesmek için işçileri işten çıkararak diğer işçilere gözdağı vermeye çalışıyor. Ama yaptıkları hesap çarşıya uymuyor. Çünkü işçiler, bu hesapları örgütlenerek sendikaya ve haklarına sahip çıkarak bozuyorlar. İşlerine geri dönmek için mücadele ediyorlar, fabrika önlerini direniş alanların çeviriyorlar.

Bunlardan biride Fontana Kalıp işçileri “sendika bu firmada faaliyet yürütecek. Biz işe alınmasak bile sendika burada olacak” diye kararlılıklarını gösteriyorlar. Yaklaşık 1 haftadır direnen kalıp işçileriyle Özgür Gelecek olarak röportaj gerçekleştirdik.

Sizi sendikada örgütlenmeye iten sebepler neydi?

Kadir Çeçen:Bize söz hakkı vermiyorlar. Devamlı yaptırımlar uyguluyorlar. Bir arkadaşımızın yanına halini hatırını sormaya bile gidemiyoruz. Devamlı kendi isteklerini dayatıyorlar. Diktatörlük yapıyorlar. Hiçbir söz hakkımız yok. Burayı Nazi kampına çevirdiler. Köle muamelesi yapıyorlar. Senin bir söz hakkın yok sen tamamen benim kölemsin diyor. Burada çalıştığın sürece esirimsin diyor, benim dediğim olacak diyor.1 sene çalışıyorsun burada ve yaptığın işten memnun. Bizim işlerimizi beğendiklerini yaptığımız kalıplar 2 senede yapılacaksa 6-7 ayda teslim ediliyor. Biz haddinden fazla bedenimizi yoruyoruz. Bunlara rağmen iki dudaklarının iki parmaklarının arasında kalıyor bizim geleceğimiz. Adam sana gıcık oluyor bir kelimene tepki gösteriyor 1 dakikada bütün emeğini silip atıyor. Zammını vermiyor, hakkını vermiyor, izinlerde sorun yaşıyorsun. Hakkını istediğin zamanda suçlu oluyorsun. Bizde sendika bizim sesimiz oldun ve sesimiz çıksın diye örgütlendik.

Çalışama koşullarınızda biraz bahsedebilir misiniz?

Kadir Çeçen: Otomotiv,ağır sanayi. 25 tonluk en ufak kalıbız 1,5 tonluk kalıpların altında çalışıyoruz. Hayati tehlikemiz çok. Aldığımız raporda iş kazasında sen niye rapor aldın deyip de sana zam vermiyorlar onu bile bahane edebiliyorlar.

İşçilerle sohbet esnasında Birleşik Metal-iş yönetiminde biri söze girerek “Asıl amaçları sendika sendikaya üye olan arkadaşlarımıza gözdağı verip bu arkadaşlarımız üzerinden onlara bir mesaj vermek. İşten atılan arkadaşlarımız üye arkadaşlar 2 tanesi komiteden” olduğunu söyleyerek durum hakkında da; “İçerideki arkadaşlarla birlik ve beraberliğimiz iyi. Şuana kadar bir görüşme yapamadık” sözleriyle kısa bir bilgi verdi.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Kadir Çeçen:Bizde sözümüzü dinletebilmek için kendi aramızda örgütlenerek bizim söz hakkımızı kazanmak için ve yukarıya sözümüz dinlete bilmek için sendikada örgütlendik. Bu duruma geldik. Pişman değiliz. Sonuna kadarda direneceğiz. Bu direnişi elinde sonunda kazanacağız. Bizim iş başı yapıp yapmamamız önemli değil ama bu fabrikada bu sendika bu görevi yapacak ve arkadaşlarımızı bu esaretten kurtarmak için buradayız.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu