Manşet

Gezi’den Notlar–6 İyi seyirler (Video)

H. Merkezi: Okurlarımızın gönderdiği, Gezi ayaklanmasına ilişkin Taksim’deki gözlemlerden oluşan izlenim yazılarını yazı dizisi şeklinde “Gezi’den Notlar” başlığıyla sitemizde paylaşmaya devam ediyoruz

Yazılamayı da, Şarkıyı da, Tarihi de insanlar yazar

Bu duyduğum çığlık, diğerlerinden çok farklıydı. 27 Mayıs tarihinde başlayan ve 31 Haziran’dan itibaren güçlenerek yankılanan çığlık, başta İstanbul olmak üzere ülkenin her bir karesine yayıldı. Herkesin duymak zorunda olduğu ve devletin tüm çabalarına rağmen büyüyen dipten gelen bu çığlığı herkes gibi bende duydum.

Gelişen Halk hareketi yüzyılların birikimi ve öfkesinin patlaması oldu ve T.C tarihinde bir ilki temsil ediyor. İlk kez bu kadar yüksek sesle korkmadan çığlık atabildik. Çünkü biliyorduk artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Artık her şey için çok geç “UYANDIK”

Sokaklarda, otobüslerde ve iki kişinin bir araya geldiği her yerde kulaktan kulağa gelişen bu halk hareketinin sesinin yükseldiği yere gittim.

Otobüse bindiğimde ve Taksim’e yaklaştığımda içimde hiç anlamadığım karmaşık bir duygu kendini hissettirmeye başladı. Evet gittikçe yaklaşıyordum, etrafıma daha dikkatli bakmaya başladım. İlk gördüğüm duvar yazısı “özgürlük meydanına hoş geldiniz” yazısı oldu. İçimde ki karmaşıklık otobüsün ilerlemesi ile yerini netliğe bırakıyordu; yolara kurulan barikatları, duvarlara yazılan çeşitli yazılamaları gördüm. Şaşkınlıkla etrafıma baktım hemen otobüsten indim ve ilerlemeye başladım.(İçimde müthiş bir heyecan vardı. Kalbim bir kuşun kalbi gibi hızlı ve özgürce çarpıyordu).  Hiç görmediğim kadar kalabalık bir kitleydi gördüğüm. Hemen vakit kaybetmeden yüksek bir yere çıkıp; bu kadar insanın bir araya gelmesini birde yukarıdan görmek istedim. Bir cafenin en üst katına çıktım ve doya doya baktım… ( o an kalbimin hızı daha da artarak çarpmaya başladı).   İşte o zaman yıllardır biriken öfkenin resmini, sesini ve rengini gördüm. Artık her şey için çok geçti, çünkü bu topraklarda ezilenler; Kürtler,  Türkler, Aleviler, Ermeniler, Lazlar, Çerkezler… bir kere haklılığımızdan aldığımız zafer sevincini tattık.

Yaşanan öfke patlamasının getirdiği kazanım olan Taksim ve Gezi Parkı ile birlikte günlerce barikatlarda direnmeyi, duvarlara yazılamalar yapmayı, duruma göre sloganlar üretmeyi kafiyelerle maniler yazmayı ve daha bir sürü şeyi öğrendik, bununla birlikte ortak yaşam kültürünün nasıl şekillendiğini gördük.

taksim-bizim-lan-600x340Bizler daha yeni başladık öyle değil mi?

Üretmek, insanlık açısından paha biçilemez bir şeydir. Üretim, kişinin kendisini daha net tanımasını ve iyi hissettirmesini sağlar. Üretmenin bu özellikleri gösteren bir süreçten geçiyoruz. Bizler, sisteme üretmekten arık  vazgeçip kendimize,  yabancılaşmak zorunda kaldıklarımızla beraber kendimiz için üretmeye başladık. Taksim Meydanı’nın her bir duvarı, Gezi Parkı’nın her bir kaldırımı bu sloganların podyumu olmuştu adeta. 

“Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganı boşuna haykırmıyorduk, evet daha başlangıç bizler şarkılar yapmayı, barikatlar kurmayı, duvarlara yazılar yazmayı ve tabii ki şarkılar yazmaya daha yeni başladık. Yeni başardığımız bu güzellikleri erken terk etmeye niyetimiz yok.

 Gezi Ayaklanması yakında TV’lerde

Yazımın girişinde de bahsettiğim gibi Gezi Ayaklanması TC tarihinde bir ilki temsil ediyor. Bu topraklarda daha önce böylesi bir halk hareketi görülmedi. Bundan kaynaklı bu süreci göğüslemeye çalışan devrimci-demokrat kurumların da belli eksiklikleri var. Önemli olan ilklerde gördüğümüz eksikliklerden sonuçlar çıkartıp ikinci adımları daha güçlü atmaktır.

31 Mayıs’ta on binleri Taksim Meydanı’na iten sebepler tekrardan kendini hissettirmeye başlayacaklardır. Zaferin tadını alan milyonlar, gerek tribünlerde, gerek forumlarda gerekse zindanlar arkasında bu süreci ilerletmeye devam ediyor. Fakat milyonları 31 Mayıs tarihinde Taksim Meydanı’na iten sebepler önümüzde ki süreçte de bizleri Taksim Meydanı’nda buluşturma ihtiyacını güdecektir. Ve o sürecin çokta uzak olmadığını görüyorum. Yakında milyonlar tekrar TV’lerde olabilir.

İyi seyirlerdirenise-hosgeldiniz

Gezi Ayaklanması sürecinde en öne çıkan şeylerden biride oraya gelen herkesin aklında elinde ürettiği ve yaptığı bir şeyin olmasıydı. Kimimizin elinde sapan, kimimizde kalkan, kimimizin dilinde de yeni duyulacak olan slogan. Bizler bu süreçte AKP hükümetine, barikatlar arkasında, duvarlarda ki sloganlarla cevap olduk. Halk kitlelerinin yaratıcılığı bu süreçte kendini net ve berrak biçimiyle gösterdi.

Cevap olduğumuz sloganlar şarkılar ve duvar yazıları bizlere aslında birçok şeyi anlatıyor. O yüzden Gezi Ayaklanmasında sloganları üretende, duvarlara yazılamalar yazanda, bizleriz. İşte bundandır ki yeni başlayacak olan tarihide bizler yazacağız. Şimdi neler yaptıklarımıza bir bakıp neler daha yapabileceğimize görelim.

On binlerin ürettiklerinden oluşan kısa bir filim sizlerle…

 

 

 

İYİ SEYİRLER 

 

 

{youtube}http://www.youtube.com/watch?v=eGm8a5geh7U&feature=youtu.be{/youtube}

 

 

 

 

 

  

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu