GüncelManşet

KCK operasyonlarının günümüz hali

OHAL uygulamalarını fırsat bilen AKP, kendine muhalif gördüğü herkesi tutuklamaya çalışıyor. Meclis iradesini de ortadan kaldıran ve tüm kararları KHK kapsamında alan AKP, birçok devrimci, demokrat ve yurtsever insanı gözaltına alıp tutukladı. OHAL’in 3 ay daha uzatılmasıyla beraber, devlet her zaman olduğu gibi Alevilere, Kürtlere, işçilere ve kadınlara yönelik saldırılarını artırma yoluna gitmektedir.

KCK operasyonları döneminde yurtsever hareketle ilişkilendiğini düşündüğü herkesi gözaltına alan iktidar, şimdilerde de aynı uygulamaya başvuruyor. Geçtiğimiz günlerde Amed’de HDP ve DBP’li eş başkanlarının da bulunduğu 55 kişiyi gözaltına alındı.

Çözümsüzlük saldırıyı doğuruyor

AKP, darbe girişiminden sonra kontrolü eline aldı gibi görünse de aslında işlerin öyle olmadığı aşikar. Son günlerde ekonomideki sarsıntılı durum ülke gündemini tekrar meşgul etmeye başladı, dolardaki durdurulamayan yükselişe geçiş, Türk parasının değer kaybetmesi ve üstüne Standart&Poors’un yabancı sermayeye yaptığı yatırımları “geri çekin” çağrısıyla birlikte işler daha da karıştı. Ülkedeki ekonomik durum bu kadar kötüye giderken bir de üstüne yurtsever hareketin T. Kürdistanı’ndaki saldırılarını artırması ve Ortadoğu’daki durumun belirsizliği gelince AKP iktidarının çözumsüzlüğü giderek derinleşiyor. Çözümsüzlüğün arttığı bu dönemde bir de toplumsal muhalefetin AKP iktidarına doğru yönelmesinden korkması nedeniyle, muhalefet yönü güçlü olan her kesime; özellikle de Kürt halkına saldırıların dozu artmaktadır. HDP ve DBP’li eşbaşkanların gözaltına alınması da buna işarettir. Ülkenin dört bir yanında yurtsever harekete ve TDH’ye yapılan operasyonların nedeni yasakların arttığı bu dönemde yaşanan geri çekilme durumunun zıddına dönüşüp halk kitlelerinin tekrar sokağa çıkmasında etkili olacak güce darbe vurmaya çalışmaktır.

Kürtlere, Alevilere ve ezilen tüm toplumsal kesimlere yapılacak saldırıların artacağı açıktır.

Alevilerin geleneksel ritüeli olan Aşure gününün Ankara’da OHAL kapsamında yasaklanmasıyla birlikte kendinden olmayan inanç kesimlerine tahammülsüzlüğün sınırları aşıldığı da görülmüştür. Bu dönemde tüm kesimlerden ezilen halkımız AKP’nin zulmüne karşı sokakları mesken tutmalı, OHAL uygulamalarına karşı direnişi yükseltmelidir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu