Makaleler

Kıdem tazminatları kaldırılıyor, sendikalar ortak ediliyor

Ekim gelmeden AKP yeni saldırı paketini açıkladı. Başbakan başta kıdem tazminatı olmak üzere çalışma yaşamına dair bir dizi düzenlemenin yapılacağını söylemektedir. Bu, şu anlama gelmektedir. Ekim’de işçi ve emekçilere yönelik saldırı gelecektir. Bunu söylerken de işçi ve patronlara “siz anlaşın, bizim açımızdan sorun olmaz” diyerek babacan rolü oynamayı, emekçileri kandırmayı ihmal etmemektedir. Çünkü AKP bundan kısa süre önce sendikal alanda zaten gerekli düzenlemeleri yaparak bugünkü saldırının alt yapısını oluşturmuştu.

Bu alt yapı düzenlemelerinden biri de AKP’nin özel adamı olan Ergün Atalay’ın TÜRK-İŞ’in başına getirilmesiydi. Şimdi bunun sonucu alınmak isteniyor. Çünkü böyle bir saldırı karşısında ancak en sadık uçaklarla bu süreci atlatabilir. Çünkü AKP hükümeti, her alanda olduğu gibi işçi ve emekçilere karşı savaşını bir basamak yukarı taşımak istiyor.

AKP yeni yasama dönemi ile birlikte hazırlanan saldırı paketini bugünden süsleyerek demokratikleşme adı altında paket sonrası başta güvencesizler olarak tarif ettikleri taşeron sisteminde çalışanların haklarında düzenleme yaparak başta kıdem tazminatı olmak üzere verilmeyen haklarını güvence altına alacağız propagandası ile mevcut hakların da ortadan kaldırılmasını hedeflemektedir.

Kıdem tazminatı işçilerin kazanılmış elde bulunan tek haktır. Şimdi son kaleyi de düşürmek için saldırı planlanmaktadır. Kıdem tazminatı, hatırlanacağı gibi ’80 sonrası kısmı olarak budanmıştı. Şimdi geri kalan kısmı da ortadan kaldırılmak isteniyor. AKP bunu esas olarak güvencesizler olarak bilinen taşeron sistemindeki değişiklik üzerinden yapacaktır.

Yapılan düzenlemeyi bugüne kadar taşeron sistemin ortaya çıkardığı sonuçların sorumluları değilmiş gibi göstererek asıl saldırıların içeriğini gizlemekteler. Buradaki hedefleri de yerel seçimler öncesi aynı zamanda seçim rüşveti olarak propaganda ile avantaj sağlamaktır. Kamuoyuna da bu sorunu kendileri çözdükleri propagandası yapılacaktır. Asıl hedef alanları yerel yönetim ve kamuda oluşan taşeron sisteminin yarın oluşacak bir mücadelede bugünden bloke edilmesidir. Bunu işveren sendikası olan Hak-İş’le ortak yaparak ortak ve gelecek sürecin de planlaması olacaktır. Oysa burada da özel olarak takiye yapılmaktadır. Bugüne kadar ödenmeyen kıdem tazminatının sorumlusu siyası iktidardır. Yani hükümet olan AKP’dir. AKP bu sorunu ödemeyenlere karşı yapacağı düzenleme ile ortadan kaldırabilirken bunun yerine patronları rahatlatan bir düzenleme ile kıdem tazminatının düşürülmesi başta olmak üzere yeni bir düzenleme ile 6356 sayılı çıkarılan yasal düzenleme ile son vuruşu yapmak istiyor. Bunun olabilmesi için işçileri kontrol edecek yapının da düzenlenmesi bu nedenledir.

Bu düzenleme bu kadar açık bir saldırı iken şimdi rolünü oynama sırası işçi sınıfının içinde bulunan sınıf bilinçli işçilerde, sendikacılardadır. Bu aynı zamanda AKP’leşen sendikal alanla kapışma ve kopuşun da önemli fırsatını verecektir. Şimdi bu sürecin işletilmesi de hızlıca yapılması gereken alt çalışmaların bugünden yapılmasıdır. Bunun tüm alanlarda tartışılarak hayata geçirilmesi için sınıf içinde bilincin yaratılması gerekmektedir. Genel duyarlılığın olduğu bu süreç buna daha fazla olanak sunmaktadır.

Her sınıf bilinçli işçi bu süreci kapışma ve kopuş için bir olanak olarak görürken diğer yandan bunun karşılığı olan fiili meşru çizginin sürekliliği sağlanmış bir çizgi olması için uzun vadeli çalışma tırzının da oturtulması gerekmektedir. Bu süreç grev vd. direnişlerin desteklenmesi, güçlendirilmesi ve sahiplenmesi ile yapılacaktır. Bu dönemde kitle çalışılmalarında ajitasyon propaganda ile saldırı açığa çıkarılarak sokak mücadelesi ve üretimden gelen gücün kullanılmasına kadar bir çalışma yapılmalıdır. Bu süreci örgütlemek için ortak mücadele çalışmaları yapılmalıdır.

Kısacası ve son söz saldırıyı anlamayı, anladığımızı anlatmayı, anlatılanı örgütlemeyi bugünkü görevimiz olarak görürsek bu saldırı püskürtülür.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu