Makaleler

Kepenklerin ebedi kapanması dileğiyle…

1 Ekim’de ABD Kongre Meclisi’nde başlayan bütçe tartışmalarının tıkanmasının ardından, Senato uzlaşmanın sağlanamaması halinde hükümetin kapanacağını duyurmuştu. ABD Başkanı Obama’nın çeşitli tehditkâr açıklamalarına vesile olan bu süreçte çeşitli görüşmeler gerçekleşti. Obama 1 Ekim günü yapmış olduğu açıklamada “Devletin tek bir organındaki, Kongre’nin tek bir kanadındaki tek bir partinin içindeki bir kesim, sırf bir seçimin sonuçlarının intikamını almak için hükümeti kapatamaz. Bu tıkanma hepimiz için tehlike demektir” (01.10.2013)  diyerek tartışma konusu olan sağlık reformunun iptalini isteyen Cumhuriyetçileri tehdit etti.

Obama’nın bu süreçte aktif rol alarak çeşitli ikna yollarına başvurduğu da başka bir konu. Senato yetkilileri ile çeşitli görüşmeler gerçekleştiren Obama, “Amerikan ekonomisinde zor kazanılan ilerlemeleri risk altına sokmak, sorumsuzluğun en üst safhasıdır ve bu böyle olmak zorunda değil. Tekrar ediyorum, bu böyle olmak zorunda değil” (01.10.2013)  şeklinde açıklama yaparak ABD kurumlarının kepenk kapatmaması hususunda çalışma başlattı. Elbette bu ikna çabalarının Senatonun vermiş olduğu zaman olan 17 Ekim’e kadar hayata geçirilmesi gerekiyor. 

Karar kısmi anlamda hayata geçirilmeye başlandı. 17 yıl sonra tekrar yaşanan bu süreçte 800 bin kamu görevlisi zorunlu izne çıkarıldı; ulusal parklar, müzeler dahil kamu bütçesiyle çalışan birçok kurum kapandı. IHS Inc. tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ABD hükümetinin kısmi olarak kapanmasının günlük maliyeti 300 milyon Dolar olacak. Bu maliyet, ülkenin 15,7 trilyon Dolarlık ekonomisinin ufak bir bölümünü ifade etse de ülke emekçileri açısından tam anlamıyla bir yıkım demek.

Zira ülke ekonomisi o ülkenin işçi sınıfını değil egemenlerin sermaye gücünü ifade ediyor. IHS tarafından açıklanan beklentilere göre hükümetin bir hafta kapalı kalması durumunda 4. çeyrekte yüzde 2,2 olması beklenen büyümenin yüzde 0,2 azalması mümkün olacak. 1995-1996 yıllarında yaşanan 21 günlük kapanmaya benzer bir kapanma ise büyümede yüzde 0,9-1,4 arasında bir düşüşe yol açabilecek. 17 Ekim tarihine kadar kepenk kapatmanın öngörülen sonuçları ise şu şekilde;

– Aralarında ABD Ordusu’nun sivil memurlarının da olduğu 1 milyona yakın federal hükümet çalışanı ücretsiz izne gönderilecek.

– Acil gereksinimi olmayan tüm çalışanlar ücretsiz izne çıkarılacak. Bu yüzden Beyaz Saray’ın 1,265 kişilik kadrosu 436’ya inecek.

– Ülkedeki tüm ulusal parklar ve müzelerdeki çalışanlar işe gelmeyi bırakacak. Bu alanlar geçici olarak kapatılacak.

– Dışişleri Bakanlığı’ndaki personel eksikliği nedeniyle vize ve pasaport işlemlerinde yavaşlama olacak.

– Emeklilere, gazilere, ihtiyaç sahibi kadın ve çocuklara yapılan yardımlarda gecikmeler yaşanacak.

ABD emperyalizminin yaşamış olduğu ekonomik krizin verileri bir yana faturanın Amerika işçi sınıfına kesildiği ise gün gibi ortadadır. Kriz kapsamlı bir toplumsal sömürüyü ifade ediyor.

 

“ABD kendi eliyle bir grevi hazırlıyor”

Kamu kurumlarının kapanmasına ve Amerikan işçi sınıfı içinde çeşitli kıpırdanmalara neden olan bu süreçte Obama’nın, ordunun görevine devam etmesi için imzaladığı tasarı, korkunun hangi safhada olduğunu ifade ediyor. 

Ekonomik siyasal krizi ile birlikte ülke ekonomisinin giderek sarsıntı yaşamasının üstüne böylesi bir sürecin gelmesi krizin derinlik kazanmaya başladığının başka bir ifadesidir. Krizin bir ürünü olarak da görülmesi gereken Ortadoğu politikasındaki çıkmaz, krizi derinleştiren bir başka etkendir.

Halihazırda ABD emperyalizminin pazar doğrultusunda dünya hamiliğine erişme hayalleri ve bu doğrultuda ordusunun küresel çapta yayılması oldukça ciddi boyutlardadır. Resmi olarak baktığımızda 190.000’in üzerinde birlik ve 115,000 sivil memur, 46 ülkedeki 909 askeri üsse yerleşmiş durumdadır. Buralardaki Amerikan askeri üsleri için kiralanmış olan arazi 795.000 hektardır. Bu ise 26.000 binaya denk gelip toplamda 146 milyar değerindedir. Tüm bunlar resmi verilerdir. Ayrıca Irak, Afganistan, İsrail, Türkiye, Kuveyt, Filipinler gibi birçok ülkede gizli üsler de bulunmaktadır.

Dünya geneline yayılmış olan bu ordu şimdi ABD’de yaşanan kriz ile birlikte ciddi sarsıntı yaşayacaktır. Bu anlamıyla ABD emperyalizminin yaşamış olduğu bu kriz, dünya genelindeki üslerin de çıkmaza girmesi anlamına geliyor. Obama’nın ordunun görevde kalması hususunda imzalamış olduğu tasarı diğer bir yandan pazar politikasının askeri yaptırımlarla denetimini öngörmektedir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu