Güncel

“İktidarların savaşının bir parçası olmayı reddedelim”

İstanbul: Vicdani Ret Derneği gerçekleştirdiği basın toplantısıyla Suruç Katliamı’nın 1. yılında yaşamını yitirenleri anarken, 15 Temmuz Askeri Darbe Girişimi’nde yaşananlarla beraber insanlara vicdani ret çağrısı yaptı.

Suruç Katliamı’nın 1. yıldönümünde Vicdani Ret Derneği basın toplantısı gerçekleştirdi. İHD İstanbul Şube binasında gerçekleştirilen basın toplantısında Suruç Katliamı’nda yaşamını yitirenler anılırken son süreçteki darbe girişimi ve akabinde cereyan eden olaylar örnek gösterilerek insanlara vicdani ret çağrısı yapıldı.

Basın toplantısında İHD yöneticisi Ayşe Panuş, Vicdani Ret Derneği Eş Başkanı Gökhan Soysal, Vicdani Ret Derneği Yöneticisi Ercan Jan Aktaş yer aldı. Toplantıda ayrıca Derya Özata isimli kişi vicdani reddini açıkladı.

Dernek adına basın açıklamasını okuyan Ercan Jan Aktaş, Suruç Katliamı’nda yaşamını yitirenler Polen Ünlü ve Alper Sapan’ın vicdani retlerini açıklarkenki sözlerini okudu.

Suruç Katliamı ile birlikte giderek tırmandırılan bir savaş ortamı yaratıldığını ifade eden Aktaş, iktidarların çıkarlarına göre şekillenen savaş politikasıyla birlikte bombalarla, saldırılarla, tırmandırılan savaşla sayısız insanın katledildiğini vurguladı.

“Polen ve Alper’in mücadelesini verdiği savaşsız bir dünya için mücadele ediyoruz”

Yapılan darbe girişimi ile aylardan bu yana örgütlenen şiddetin en unutulmayacak sahnelerinin hafızamıza kazındığını dile getiren Aktaş, sokaklara çıkan tanklarla ordunun, sokağa yapılan çağrılarla da iktidarın militarist tahakkümünü gördüklerini belirtti.

Tam bir yıl önce katledilen Polen ve Alper’in mücadelesini verdiği savaşsız bir dünya için direnmeye devam edeceklerini ifade eden Aktaş son olarak,”İktidarların çıkar savaşlarında ölmemek, öldürmemek, kardeş kanı dökmemek için reddet, diren hayır de, askere gitme!” diyerek sözlerini tamamladı.

Açıklamanın ardından toplantıya katılan tarih öğretmeni Derya Özata vicdani reddini açıkladı.

Bir kadın olarak varlığını, inancını yok sayan devlete ve onun militer yapısına karşı ret bayrağını yükseltenlerden olduğunu dile getiren Özata, barış ve eşitlikten yana olduğunu vurguladı.

Özata, “Bedeni sokak ortasında işkence edilen Ekin Van için, bedeni günlerce sokakta kalan Taybet Ana için, Hacı Birlik için Türkiye ve Kürdistan’da devletin açtığı savaşın bir parçası olmayı reddediyorum” diyen Özata, bundan bir yıl önce barış için yola çıkan 33 düş yolcusu için vicdani reddini açıkladığını ifade etti.

“Ne kadar haklı olduğumuz darbe girişiminde de görüldü”

Gökhan SoysalÖzgür Gelecek gazetesine darbe girişiminde yaşananlara ilişkin konuşan Vicdani Ret Derneği Eş Bakanı Gökhan Soysal, darbe girişiminde akıllara kazınan, on yıllar sonrasında bile hatırlanacak şeyin, zorunlu askerlik yapan kişilerin halkın önüne sürülmesi olduğunu belirtti. Ateş açtılar mı açmadılar mı tartışmasını bir kenara koyduklarını dile getiren Soysal, burada önemli noktanın askerliği gönüllü olarak yapmayan insanların, reddedemeyecekleri emirlerle kışlalarından çıkartılarak halkın önüne atılmalarının unutulmaması olduğunu vurguladı.

Vicdani Ret Derneği olarak sadece zorunlu askerliğe değil, militarist kültüre de karşı çıktıklarını ifade eden Soysal, “Militarist kültür bireyi yok eder. Bireyin kararlarını, vicdanını bir kenara atarak, dikkate almadan ona insanları öldürmeyi eğitir. Biz yıllardan beri bu kültüre karşı çıkıyorduk ve ne kadar haklı olduğumuz bu darbe girişiminde de görüldü” dedi.

En önemli noktalardan birinin, daha iki sene öncesine kadar çocuk olan insanların hiç duygu, düşünce, vicdanları dikkate alınmadan halkın önüne sürülmesi, halka kurban edilmesi olduğunu söyleyen Soysal son olarak, “Yine vurgulamak gerekir ki artık vicdani ret, bu darbe girişiminde de görüldüğü üzere zorunlu hale gelmiştir. Zorunlu olan askerlik değil, vicdani ret olmalıdır. İnsanları da askere gitmemeye vicdani retlerini açıklamaya davet ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu