Münih: TKP/ML örgütüne üyelik ve yöneticilik suçlamasıyla 15 Nisan 2015 tarihinden buyana tutsak edilen 10 devrimci ATİK aktivistinin 17 Haziranda başlayan duruşmalarında, parlamenter, avukat, akademisyen ve sanatçılardan oluşan dayanışma heyeti yanında, mahkeme içinde ve dışında yüzlerce kitlenin desteği ile gerçekleşen miting ve atılan dayanışma sloganları medyada geniş yankı bulmuştu.
Dayanışma heyetinde yer alan TİHV başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Türk Devletinin katliamlarını açık eden ve kanıtlayan, Cizre raporu ve sonrasında ” Özgür Gündem” Gazetesine yönelen baskıları kınamak için ” nöbetçi” yayın yönetmenliğini üstlenmesi sebebiyle 20 Haziranda tutuklanmıştı.
ATİK aktivisti tutsaklar, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ya ve Türk devletinin saldırgan politikaları karşısında dik duran ve Mücadele yürüten onurlu aydınlara selamlar yolladılar. Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi yargıçlar ve savcıları şaşkındı. “Terör“ suçlamasıyla yargılayacaklarını umdukları 10 devrimci; “Sizin Mahkemelerinizi tanımıyoruz“sözleriyle ve sıkılı yumruklarla haykırılan sloganlarla ve Mücadeleye devam çağrılarıyla mahkeme salonu inlettiler.
Davanın dün (24 Haziran günü ) 2. duruşması yapıldı. Saat 9.30 da başlayan Duruşmaya tek tek getirilen devrimci tutsaklar yine kitleyi selamlayarak, zafer işaretleri yaparak, sloganlar haykırarak sıkılı havaya kalkan yumruklarla mahkeme salonuna girdiler. Duruşmayı izlemeye gelen tutsak yakınları, devrimci dostları ve yoldaşları alkışlarla “Devrimci tutsaklar onurumuzdur“, “ Devrimci tutsaklara özgürlük“, “Direne direne kazanacağız“ şiarlarını haykırdılar.
Mahkeme heyetinin başyargıcı Dr. Dauster, atılan bu sloganlardan ve mahkeme salonunda oluşan tutsaklarla kitle arasındaki dayanışmadan çok rahatsız olmuş olacak ki heyet olarak duruşma salonuna girmeden tek başına salona girip işaret parmağıyla, “sloganlarınızı kesin..devam etmeniz ve tekrarlamanız durumunda duruşmayı izleyicisiz yapacağız ve kimseyi içeri almayız” tehditlerini savurdu.
Yargıcın tavrı, karşı sınıfın tavrıydı. “Egemen olan benim, ben burada hakimiyetim..Sizler benim düzenimi bozuyorsun” tavrıydı. Ama unuttuğu veya hatırlamak istemediği de karşılarında proletaryanın ve ezilen emekçilerin siyasal temsilcileri, bedel ödemiş kararlı devrimci-komünistlerle, onların haklı davalarının yanında saf tutmuş yoldaşları ve dostları vardı.
Sınıfsız, sömürüsüz, özgür bir dünya yaratma mücadelesinin baş eğmezlerini öyle “terör” suçlamalarıyla izole edeceklerini sananlar,devlet terörüne karşı mücadele eden devrimciler karşısında acz içine düşeceklerdir.
Münih Yüksek Eyalet mahkemesinde dün savcılık iddianameyi okudu. Mahkeme tercümanının yeterli donanımı olmadığı ve eksik-yanlış tercümeler yaptığına dair itirazlar yapıldı. Saat 16.00 da sonlanan duruşma 27 Haziran Pazartesi saat 13.30 da devam edecek.
Davayı takip eden ATİK Sözcüleri, 10 devrimci tutsağın duruşmalarında yanlarında olmaya,mahkeme tarihlerinde kitlesel olarak mahkemeye katılmaya çağrı yaptılar.
01 Temmuz Cuma günü görülece k 4.duruşmada HDP Milletvekili Ali Atalan ve Demokratik Kitle Örgütlerinin temsilcileri ile yazar ve aydınlarında Tutsak devrimcilerle dayanışmak için mahkemeye geleceklerini açıkladılar.
