Dünya

Nepal’de son politik süreç üzerine

Nepal’de 28 Ağustos’ta Nepal Komünist Partisi(Maoist) önderliğinde 33 politik parti ortak bir açıklama yaparak 19 Kasım’da gerçekleştirilecek Kurucu Meclis seçimlerini boykot etmek ve dağıtmak amacıyla ortak bir protesto programı oluşturduklarını, bu sürecin 11 Eylül’de başlayarak 25 ve 26 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilmesi planlanan genel bir grevle taçlandırılacağını duyurdu. Bir yandan bu gelişme olurken, diğer yandan Nepal Kongresi (NK), Birleşik Marksist-Leninist (BML), Birleşik Nepal Komünist Partisi(Maoist) [BNKP(M)] ve Birleşik Demokratik Madeshi Cephesi (BDMC) de seçimlere yönelik ittifak oluşturdu.

Seçimlerde kurulan bu ittifaklar, kuşkusuz bir anda gelişen bir sürecin ürünü değil. Ülkede özellikle yeni kurulan ve başkanlığını Kiran’ın yaptığı NKP(Maoist) ile Prachanda liderliğindeki BNKP(Maoist) arasındaki ayrılık ve mücadele bu süreci koşullayan en önemli etmenlerden birini oluşturuyor. Bu haliyle de, bu mücadele sağ ve sol arasında, statükoyu temsil eden 4 parti ile radikalleri temsil eden 33 parti (ki bu ittifak sosyal demokratları, etnik Janjatisleri ve diğer devrimci komünist güçleri kapsıyor) arasında geçiyor.

Kral Gyanandra’nın otokrasisini diğer yasaklanmış partilerle birlikte yıkan ve 1996-2006 yılları arasında Halk Savaşına önderlik eden “orijinal” NKP(Maoist), toprak reformunu da içeren ve tüm ezilen, marjinalleştirilen topluluklara adalet getireceği ifade edilen “Yeni Nepal” planının özellikle 2006’da gerçekleştirilen Karşılıklı Barış Anlaşması ile birlikte başarısızlığa uğraması bu sürecin başlangıcı olarak kabul edilebilir. Oysa kralın devrilmesinin ardından gerçekleştirilen karma seçim sisteminde NKP(Maoist) % 40 oy alarak hükümetteki en büyük ortak olma fırsatını yakalamıştı. % 40’lık oy oranı, UML ile ittifak içerisindeki Prachanda yönetiminde kurulan hükümete bağlanan büyük umutların göstergesiydi. Ki bu ittifak da, Prachanda’nın Nepal Ordusu’nun sivillerin kontrolüne almasıyla birlikte Dehli’nin de kışkırtmasıyla UML’nin ayrılmasıyla sonuçlanacaktı.

Bu noktada elbette Hindistan’ın rolüne dikkat çekmek gerekir; zira Nepal Hindistan’ın yeni sömürgesidir ve ekonomisi, finans sektörü Hindistan çıkarlarına göre belirlenirken, Hindistan’ın kültürel nüfuzu da özellikle din ve Bollywood üzerinden tüm Nepal halkı ve siyasetine sirayet etmiştir.

Hindistan, Karşılıklı Barış Anlaşması ile sonuçlanan barış görüşmeleri sürecinde önemli bir rol oynamıştı. Bundaki amacı ise bugün ya da yarın, ama her ne olursa olsun, Nepal Maoist hareketini çökertmekten başka bir şey değildi. Bu amaç, özellikle de kendi ülkesinde de başta kırsal kesimler olmak üzere yoksulluğun, açlığın ve adaletsizliğin diz boyu yaşandığı koşullarda, üstelik Maoist bir devrimin hızla boy verdiği durumda daha bir önem kazanıyordu.

Hindistan için birer kukladan başka bir şey olmayan mevcut partiler, Maoist hareketin önderliğinin kafasını çelmek göreviyle donanmıştı. Bu görev, Prachanda ve vaktiyle rakibi olan Bhattarai’ın kendi partilerinin devrimci sorumluluklarından kaçmak için yol aradığı koşullarda daha rahat bir şekilde yerine getirilebilmiştir.

Prachanda’nın güç bela gizlediği hırsız doğası onlar için kolay lokmaydı ve bu süreçte Prachanda Lazimpat’ta konak sahibi olmaktan, CIA’in ajanı gibi çalışan Republica’nın (ki bu gazete International Herald Tribune gazetesinin ortağı olan Nagarik-Vatandaş’ın İngilizce versiyonudur) % 50 ortaklığına kadar büyük bir servet yapabilmişti kendine. Aynı zamanda Prachanda Hindistan gizli servisi (Araştırma ve Analız Kanadı-RAW) ile düzenli toplantılar almaktadır. Nitekim bu herkesin bildiği bir “sır” durumundadır. Bu toplantıların sonuncusu ise 28 Ağustos’ta gerçekleştirilmiştir.

Bhattarai ise akademik yıllarından itibaren her zaman Hindistan egemenlerinin dalkavuğu olarak görüldü ve nitekim NKP(Maoist)’in reformist bir partiye evrilmesinde önemli bir rol oynadı. Özellikle de “içerideki feodalizm ilerici Hindistan kapitalizminden daha büyük bir düşmandır” sözüyle Hindistan’ın yayılmacı karakterinin önemsiz gösterilmesinde…

Prachanda’nın ihaneti ve çürümesi birçokları için şok etkisi yaratmış olabilir ama en azından Bhattarai politik ve ideolojik olarak “Mr. Hindistan” adını gururla taşıyarak safını belirlemede politik ve ideolojik olarak bir beis görmemiştir. İşte tüm bu gerçekler ve bu gerçeklerin yol açtığı pratikler (Halk Ordusunun BM kamplarına yerleştirilmesinden silahsızlandırılmasına kadar) Haziran 2012’de devrimci komünistlerin yolunu BNKP(Maoist)’ten ayrılmasına neden olmuştur. BNKP(M)’de kalanlar ise bir başka komprador, statükocu partiyi oluşturarak demokratik, devrimci ve yurtsever maskelerin ardındaki Hindistan yanlısı geleneksel partilerin yanında yer almıştır.

Yani önümüzdeki süreçte yapılması planlanan seçimler, sıradan basit bir seçim deneyimi değil, gericilik ile ilericilik, Demokratik Halk Cumhuriyetini geliştirecek olan sol ile komprador, feodal ve bürokrat kapitalizme teslimiyet anlamına gelen sağ arasındaki net bir seçimdir. Hindistan da bu nedenle diğer uluslararası güçler gibi (ABD, AB, BM ve onların 5 yıldızlı otellerde konaklayan ıvır zıvır “hükümet dışı örgütleri” gibi) süreci büyük bir iştahla izlemektedir. Ki bu izleme sadece soyut anlamda kullanılmamaktadır. Zira sadece başkent Kathmandu’da en az 25 bin Hindistan gizli servis elemanı bulunmaktadır. Ve bunların Himalaya eğlencesine katılmak için burada olmadığı çok açıktır.

Kısacası, Nepal, özellikle de 10 yıllık Halk Savaşının kazanımlarını Nepal egemen sınıflarına, Hindistan yayılmacılığına ve diğer emperyalist güçlere hediye eden BNKP(M)’in yozlaşmış önderlerinin icraatları nedeniyle kritik bir süreçte yer almaktadır. Kuşkusuz emperyalist-kapitalist sistemde gerçekleştirilen seçimler meşruiyeti sağlamaz ancak süreci doğru takip edebilmek ve kitlelerin ruh halini asgari düzeyde de olsa kavramak açısından takibi mutlak gerekli bir süreçtir. Nepalli Maoistlerin 33 parti ile birlikte yaptıkları boykot programının ülke içindeki etkisi de bu seçim süreci sonunda önemli oranda ortaya çıkacaktır. Kısacası Kasım ayına kadar Nepal devriminin kalbi sokak eylemlerinde, genel grevlerde ve seçim sonuçlarında atacak gibi görünüyor.

 

(Kaynak: revolutionaryfrontlines)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu