Makaleler

OHAL’le egemenlerin mesajı net; ya ezilenlerin?

20 Ağustos akşamı Antep’in Şahinbey ilçesine bağlı Akdere Mahallesi’nde Sêrt-Pervarili bir ailenin düğünü sırasında gerçekleştirilen bomba saldırısında (yazıyı hazırladığımız sırada) 53 kişi yaşamını yitirdi, 30’u ağır 100’e yakın kişi yaralandı. Kürt halkının kendisine, diline, türküsüne, zılgıtına düşmanlığın bir parçası olan bu saldırı; AKP’nin DAİŞ ile kurduğu ortaklığın, ülkeyi DAİŞ’in bir üssü haline getirişinin sonucudur ve suç ortaklığı gün gibi ortadadır. AKP tarafından açıktan beslenen, semirtilen DAİŞ’in Suriye’de aldığı yenilgilere, Rojava kazanımlarının can bedeli korunmasına ve Demokratik Suriye Güçleri’nin Minbîc zaferine karşılık bir intikam hamlesidir Antep’teki saldırı…

Umuda, mutluluğa, sevince ve halkın her türlü rengine düşman olanların kana buladığı Antep, bilindiği üzere DAİŞ’in üs olarak kullandığı, kendisine ait gördüğü, kimi sokaklarında açıktan DAİŞ bayraklarının sallandırıldığı bir bölge haline getirilmiştir. Reyhanlı, Amed, Adana, Mersin, Suruç, Ankara ve İstanbul’da görüldüğü gibi Antep’te yaşanan bu saldırı da göz göre göre gerçekleşmiş ve AKP’nin Suriye politikasında iyiden iyiye çıkmaza girdiği ve daha önce düşman ilan ettiği Rusya, İran ve Suriye rejimine yaklaştığı bir dönemde devreye konulmuştur.

Kürt halkının en güzel ve en renkli kıyafetlerini giydiği düğünlerini hedef alan bu saldırı, geçtiğimiz yıldan bu yana AKP tarafından sürdürülen savaş konseptinin devamıdır. Cizîr, Gever, Nisebîn, Sûr… ve daha nice bölgeyi abluka altına alarak yakıp yıkan; Kürt halkının yaşadığı ve özyönetim kurmak istediği bölgeleri silmek isteyen AKP, Kürt ulusal güçleri ve gerillaları tarafından bölgede geriletilmiş olmanın da acısını yaşamaktadır. Antep katliamı; bu yüzden, AKP ve TC ordusununtüm kirli savaş yöntemlerine rağmengerilla karşısında çaresizliğiyle DAİŞgibi çete unsurlarını devreye soktuğu vebirebir faili olduğu bir katliamdır.

Keza Ankara katliamı sırasında açığa çıkan belgelerde, Antep’te polis baskını sırasında kendini patlatarak ölen DAİŞ’in “Antep emiri” Yunus Durmaz’ın, DAİŞ’in “Türkiye emiri” olarak geçen İlhami Balı’ya “PKK’liler düğün yapıyor, bu düğüne sadeceakraba olduğu için gelenler de var ama geneliPKK’li ve düğünlerde PKK bayrağı açılıyor,PKK şarkıları söyleniyor. Böyle bir yereamel yapalım mı diye soruyorum” şeklinde gönderdiği not da yer alıyordu. Sırf bu bilgi bile Antep saldırısının DAİŞ’in kendiliğinden yaptığı, AKP’nin inisiyatifi dışında gelişen bir katliam olmadığını gösteriyor!

 

Kürt meselesi yine kırmızıçizgi!

15 Temmuz darbe girişimi bahane edilerek yürürlüğe konulan OHAL’in yönü, Cemaate dönük tasfiye operasyonlarında belli bir noktaya gelmesinin ardından devrimci, demokrat ve yurtsever kesimlere döndürüldü. Cemaate dönük gözaltı, tutuklama ve tasfiye harekatı içerisinde dahi yüzlerce KESK’liyi kamuda açığa alan, Erzurum’da 70 civarında HDP üyesini 10 gün spor salonunda gözaltında tutan, İstanbul’da Gesi Bağları ve Kürtçe türkü söylediği gerekçesiyle 12 genci tutuklayan, Mersin’de Devrimci Parti üyesi 14 kişiyi, Ankara’da ise “eylem yapacakları hissedilen” ve aralarında YDG okurlarının da olduğu 10 kişiyi gözaltına alarak günlerce gözaltında tutan AKP, Cemaati tasfiyede belli bir noktaya gelmenin rahatlığıyla yeni saldırılar peşinde. Her ne kadar adını “af” olarak koymasa da 100 bine yakın tutuklunun serbest kalmasını öngören süreç, AKP’nin yeni saldırı hazırlığının da göstergesi durumunda.

Diğer yandan bu saldırıda hedeflerin başında Kürt ulusal hareketinin geldiği açıktır. Kürt ulusal mücadelesinin edindiği kazanımlara dönük saldırılar, geri çekilse de her an yeniden gündeme getirilecek olan kayyum düzenlemeleri, HDP’li vekillerin meclisteki varlığına dönük tahammülsüzlük, Özgür Gündem gazetesine canlı yayınla yapılan baskın, binaya el konulması, yazarlarına dönük gözaltı ve tutuklama saldırıları… Ve son olarak Antep’te yaşanan saldırı! (Bunlara Hesekê’de İranlı çetelerle ve Suriyeli rejim güçlerinin yaptığı saldırıya AKP’nin verdiği desteği de ekleyebiliriz.) Tüm bunlar Kürt hareketine ve Kürt halkına dönük saldırıların tırmandırıldığı ve tırmandırılacağı anlamına gelmektedir.

 

Egemenlerin mesajı net, ya ezilenlerin?

Devlet içerisindeki Kemalist klik ile işbirliği yaparak Cemaati tasfiye eden AKP’nin başını çektiği egemenler cephesinden verilen mesaj net, uygulanan proje açık… KHK’ler, torba yasalarla işçi ve emekçilerin hakları budanacak, “Varlık Fonu” gibi projelerle “patronların önüne turuncu halı serilecek” (Başbakan Binali Yıldırım’ın “düşük profilli başbakanlığı” kabul ettikten sonra yaptığı ilk açıklamalardan…), başta devrimci ve yurtsever örgütler olmak üzere bu sürece karşı koyacak tüm kesimler tutuklanacak, halihazırda tutuklu olanlara rehine ve esir muamelesi yapılacak, cinsel şiddet devreye konularak devrimci, muhalif ve sokağa çıkan kadın ve LGBTİ’ler hedeflenecek, toplumdaki kutuplaşma ve nefret tırmandırılarak burjuva-erkek-Türk heteroseksist sarmalının dışında kalanlar her kesimin nefes alma hakkı dahi egemenlerin tahakkümü altında olacak! Faşizm “koyulaştırılacak!”

Buna karşı ezilenler cephesinin de bir araya gelmesi ve mesajını netleştirmesi gerekmektedir. OHAL ve cinsel şiddete karşı kadın kurumlarının biraraya gelme ve sokakları tutma yönlü girişimleri, İstanbul’da Yenikapı’da bedeni parçalanarak katledilen eşcinsel mülteci Muhammed Wisam Sankari ve Zekeriyaköy’de yakılarak katledilen trans kadın Hande Kader’in ardından LGBTİ kurumları ile kadın kurumlarının ortak hareket etme kararlılığı önemli adımlardır. Geçtiğimiz günlerde geniş bir cephe oluşturularak kurulan Güç Birliği bu anlamda değerlidir. Komünist ve devrimcilerin tavrı ise süreci karşılama konusunda hala ciddi atıllıkları içinde taşımakta ve bu duruma bir an önce müdahale edilmesi gerekmektedir.

Klik dalaşının yarattığı kaosu fırsata çevirmek bir yana sokak infazları, gözaltında kayıplar, toplu katliamlar, hapishanede esir olarak alınmaların yoğunlaştığı böylesi bir dönemde bu atıllığın ne halka ne de devrim mücadelesine hesap verilebilir yanı vardır. Dönem ileriye atılmayı, halkın canına ve emeğine kast edenlerden hesap sormayı omuzlarımıza yüklemektedir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu