Dünya

Paris’te, “Türkiye’de demokrasi tehlikede” konulu sempozyum yapıldı

Paris: Avrupa Türkiye İşçiler Konfederasyonu (ATİK)’nun da içerisinde yer aldığı 70’den fazla yerli ve göçmen demokratik kitle örgütü, sendikalar ve siyasi parti 19 Ekim günü Paris’te “Türkiye’de demokrasi tehlikede” konulu sempozyum düzenledi.

Sempozyuma, Prof. Şebnem Korur Fincancı, gazeteci Banu Güven,  HDP Milletvekili Tuğba Hezer ve Eğitim-Sen’den iki temsilci; Fransa’dan ise L’Humanite gazetesi direktörü, Yeşiller Partisi Senatörü, Sol Cephe sözcüsü, milletvekilli ve bazı sendika sorumluları konuşmacı olarak katıldılar.

Sempozyuma kurumlar adına yapılan bir açılış konuşmasıyla başlandı. Konuşmada, Türkiye’de yaşanan son gelişmelere ve bu sempozyuma neden ihtiyaç olduğuna dair bilgiler verildi.

“Devlet terörü 12 Eylül’ü aratmıyor”

Sempozyumda ilk sözü alan Ş. Korur Fincancı, Türkiye’deki insan hakları ihlalleri, hapishanelerdeki kötü koşullar ve T. Kürdistanı’nda yaşanan katliamları istatistiksel olarak sundu. Fincancı, hapishanelerde şu anda 195 bin kişinin bulunduğunu, bunun da kapasitenin %104’ü olduğunu ve 2017 yılında 207 yeni hapishane yapılacağını ve de tutuklu ve hükümlü sayısının da 245 bine çıkarılmasının hedeflendiğini söyledi. Hapishanelerde başta Gülen Cemaati olarak ilan edilenler olmak üzere işkencelerin sistematik olarak devam edildiğine vurgu yapan Fincancı, İHD olarak geçmişin işkencecilerini de savunacaklarını, bunun görevleri olduğunu söyledi. Ayrıca hendek olayları olarak lanse edilen olaylarda, yaşanan insan hakları ihlalleri, katliamlar ve devletin yalanlarını, İHD ve TTB olarak hazırladıkları raporlarla ortaya çıkardıklarını söyleyen Fincancı, 15 Temmuz darbe girişimi sonunda uygulamaya konulan olağanüstü hal uygulaması ve daha önce çıkarılan İç Güvenlik yasası uyarınca uygulanan devlet terörünün, 12 Eylül’ü aratmadığına vurgu yaptı.

Daha sonra sırasıyla söz alan Fransa İnsan Hakları Derneği temsilcisi, Amnesti İnternational Başkan yardımcısı, Sol Cephe sözcüsü, Sol Cephe Avrupa Parlementosu Milletvekili ve Yeni Anti-kapitalist Parti temsilcisi, Türkiye’de yaşanan gelişmelerden kaygı duyduklarını ve takip ettiklerini; demokratik, insan haklarına saygılı bir Türkiye oluşuncaya kadar takip etmeye devam edeceklerini söylediler. Ayrıca Fransa hükümetine ve Avrupa’ya çağrı yaparak, Türk hükümeti üzerinde daha fazla baskı uygulamaları, desteklemekten vazgeçmeleri istendi.

Sonra söz alan CGT sekreteri, FSU sendikası ve UNEF sendikası temsilcileri yaptıkları konuşmalarda emek cephesinde yaşanan saldırılara değinerek DİSK, KESK ve Eğitim-Sen’e yapılan saldırıları kınadılar ve desteklerini sundular.

İMC TV haklı ve tarafsız yayın politikası nedeniyle kapatıldı

Türkiye’den gelen gazeteci Banu Güven, Fransızca olarak yaptığı konuşmada olağanüstü hal uygulanan iki ülkede (Fransa ve Türkiye) bulunduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında basına uygulanan saldırılar hakkında bilgi veren Güven, kendisinin de çalışanı olduğu İMC TV’nin de içinde bulunduğu ondan fazla kanalın ve radyonun bahanelerle kapatıldığını söyledi. Ama asıl nedenin, uyguladıkları haklı ve tarafsız yayın politikası olduğunu söyleyen Güven, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 91 gazetecinin tutuklandığını, bunların içinde kapatılan cemaatçi gazetecilerinin de bulunduğunu ifade etti.

IMG 7784Türkiye son yıllarda dünyanın en büyük hapishanesi

CGT Ulusal Gazeteciler Sendikası ve Sınır Tanımayan Gazeteciler temsilcisi ise yaptığı konuşmada, gazeteciler açısından Türkiye’nin son yıllarda dünyanın en büyük hapishanesi olduğunu söyleyerek, her şeye rağmen Türkiye’de zor şartlarda görevlerini yapan meslektaşlarını yalnız bırakmayacaklarına değindi.

L’Humanite gazetesi direktörü ise yaptığı konuşmada Türkiye’de basına karşı uygulan baskı ve sansürün kabul edilemez olduğuna vurgu yaparak, Avrupa ve Fransa’nın da buna Eutelsat üzerinden yayın yapan bazı televizyonları kapatarak destek verdiğini dile getirdi.

Eğitim-Sen temsilcisi ve kadın komisyonu sorumlusu yaptıkları konuşmalarda Türkiye’deki iktidarın artık yönetemez durumda olduğunu, bundan dolayı da saldırılarını yoğunlaştırdığını söyleyerek konuşmalarına başladılar. Şu an 11 bin meslektaşının görevden alındığını ve bunların zor zamanlar geçirdiklerini söyleyen konuşmacılar, Fransa ve Avrupa kamuoyuna her türlü desteği kendilerine vermeye davet ettiler. Ayrıca başta Fransa olmak üzere bütün dünya kamuoyuna çağrı yapılarak R. T. Erdoğan ve şürekâsının uyguladığı baskı politikalarının her yerde teşhir edilmesi istendi.

“Saldırılar sadece Kürtlere değil bütün demokrasi güçlerine”

Son konuşmacı HDP milletvekili Tuğba Hezer, KHK ile devletin yönetilmeye çalışmasına vurgu yaparak “Avrupa bakanı Türkiye demokrasisi en iyi demokrasi diyor. Acaba bunların demokrasi dedikleri hapishanelerde uygulan işkenceler mi? Kürdistan’da yaşanan katliamlar mı? Çırılçıplak sürüklenen kadın gerilla cenazeleri mi? Hapishanelerde kadın banyolarına yerleştirilen kameralar mı?” diyen Hezer, bunun demokrasi olarak utanmadan pazarlanmaya çalışılmasına vurgusu yaptı. T. Kürdistanı ve Ortadoğu’da yaşanan savaşın, ne yapacağını şaşıran Erdoğan’ın ayakta kalmak için son manevralarından biri olduğunu söyleyen Hezer, Avrupa’nın bu konuda uyanık olması gerektiğini söyledi. Bu savaşın en sonunda Avrupa dahil herkesi içine çekeceğini ve bunun da önlenmez sonuçlar doğuracağını söyleyen Hezer, R.T. Erdoğan’ın bu savaşın bir ayağı olarak seçilmiş belediye başkanlarına ve milletvekillerine yöneldiğini, 19 belediye eş başkanının tutuklandığını ve 28 tanesinin de görevden alındığını, milletvekillerinin de dokunulmazlığının kaldırıldığını ve haklarında mahkeme kararları çıkartarak işlevsiz hale getirerek tecrit etmeye çalıştığını söyledi. Ayrıca başta T. Kürdistanı olmak üzere yaşanan saldırıların sadece Kürtlere değil bütün demokrasi güçlerine olduğunu ifade etti.

Sempozyumda ayıca Barış Akademisyenleri ve ATAC adına da konuşmalar yapıldı. Can Dündar’ın gönderdiği mesaj okunurken, Eğitim-Sen Başkanı ve Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma Komitesi’nin gönderdiği görüntülü mesaj da kitle ile paylaşıldı.

500’den fazla kişinin katıldığı sempozyum, müzik dinletisiyle sonlandırıldı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu