İstanbul: Dün akşam saatlerinde Kapatma kararı tebliğ edilmeden hukuksuz bir şekilde basılıp, çalışanları işkenceyle gözaltına alındıktan sonra resmi kapatma kararı henüz yokken mühürlenen İstanbul Beyoğlu’ndaki Özgür Gündem binası önünde birçok örgüt ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirildi.
Düzenlenen basın açıklaması yoğun polis ablukası altındayapıldı. Açıklamada, Özgür Gündem gazetesinin avukatı Sinan Zincir, atılım gazetesi temsilcisi Deniz Bakır, nöbetçi genel yayın yönetmenlerinden Celal Başlangıç, Demokratik İslam Kongresi Eş Sözcüsü Hüda Kaya ve Demokratik Alevi Dernekleri temsilcisi konuşma yaptılar.
“Ape Musa’ya basın şehitlerimize borcumuz”
Gözaltında tutulan basın emekçileriyle görüşen Av. Sinan Zincir Özgür’ün esir tutulan basın emekçilerinden aldığı açıklama okundu.
“Özgür basın çalışanları hiçbir baskıya boyun eğmedi, eğmeyecek. Diz çökmeyen bir halkın gazetecileriyiz, hakikatlerden hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Gerçeği yazmak, halklarımıza, Ape Musa’ya, basın şehitlerimize borcumuzdur. Bizimle dayanışma içerisinde olan Özgür Gündem’e sahip çıkan herkese sonsuz teşekkürler, asla boyun eğmeyeceğiz.
Gözaltında rehin tutulan özgür basın emekçileri” şeklinde biten basın açıklaması sonrası, “Özgür Gündem susturulamaz” ve “Özgür Gündem yalnız değildir” sloganları atıldı.
“Siz bizim hayatımızı zorlaştırıyorsunuz”
Daha sonra konuşma yapan katılımcılar, Özgür Gündem ile dayanışmayı asla bırakmayacaklarını ve özgür basının asla susturulamayacağı mesajlarını iletti. Basın açıklamasının ardından kitle İstiklal Caddesi’ne yürüyerek burada gazete dağıtımı yapmak istedi fakat polis engel olmaya çalıştı.
Kitleyi müdahale etmekle tehdit ve illegal yürüyüş yapmakla suçlayan polis kitlenin parça parça dağılmasını istedi. Demokratik İslam Kongresi Eş sözcüsü Hüda Kaya ile tartışan polis “Niye şartları zorluyorsunuz?” dediğinde Kaya, “Siz bizim hayatımızı zorlaştırıyorsunuz, bir de şartları zorluyorsunuz diyorsunuz” diyerek tepki gösterdi.
Yapılan konuşmanın ardından kitle parça parça sokaklara dağılarak yürüyüş ve sloganlarla, halkla buluştu ve gazeteleri halka verdiler. Birçok kez polisin provokasyonu ile karşılaşan kitle sakin ve kararlı bir şekilde HDP binasına kadar slogan, ıslık, zılgıt ve gazeteleriyle yürüdü.
