GüncelManşet

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi: “Tutsaklara OHAL darbesine izin vermeyeceğiz”

H. Merkezi: Tutsaklara Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), OHAL ile birlikte hapishanelerde artan hak ihlallerine dikkat çekmek için basın toplantısı düzenledi, dayanışma çağrısı yaptı. “Tutsaklara OHAL darbesine izin vermeyeceğiz” şiarıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde gerçekleşen basın toplantısında OHAL uygulamalarının hapishanelere yansıması ve OHAL sonrası hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri raporunu İHD ve TDİ üyesi Sevim Kalman açıkladı. Kalman, zaten kötü olan hapishane koşullarının OHAL ile birlikte daha da arttığını ve yeni hak ihlallerinin gündeme geldiğini kaydetti.

 

‘Tutsaklar sürgün sırasında işkenceye maruz kalıyor’

Hemen hemen tüm hapishanelerde sürgün ve sevkler sırasında tutsakların işkenceye maruz kaldığının altını çizen Kalman, Osmaniye, Ödemiş ve Torbalı hapishanelerinde bu işkencelerin ‘80 öncesi Diyarbakır hapishanesini aratmayacak düzeye ulaştığını ve hala devam ettiğini belirtti. Tutsakların sürgün edildikleri yerlerde 3 kişilik hücrelerde 5-6 kişi, 10 kişilik koğuşlarda 40 kişi kaldığını, sıcak su verilmediği gibi soğuk suyun da belli saatler içerisinde verildiğini vurguladı.

Tutsakların arkadaş görüşlerinin yasaklandığını dile getiren Kalman, görüşçüsü olmayan tutsaklara eşya ve para yatırmanın yasaklandığını, aile görüşçüsü olmayan tutsakların da daha ağırlaştırılmış tecride maruz kaldığını kaydetti. Günün belirli saatlerinde gardiyanların polisler eşliğinde, taciz boyutlarına varan hücre aramaları yaptığını söyleyen Kalman, direnen tutsakların ise işkenceye maruz kaldığını söyledi. Kalman, Amasya Hapishanesi’ndeki bir tutsağın direndiği için 2 metre yükseklikteki havalandırma boşluğundan aşağı atıldığı bilgisini paylaştı.

 

‘Yaralı tutsakların organları çürüyor’

Başta Osmaniye olmak üzere özyönetim direnişlerinin olduğu Nusaybin, Cizre, Şırnak’ta tutsak düşen yaralıların tedavilerinin yapılmadığını belirten Kalman, yaralıların durumunun hayati riskini koruduğunu ve organlarının çürüdüğünü söyledi. Avukat görüşlerinin kamera kaydına alındığını ve hemen hemen tüm hapishanelerde sağlıksız çıkan yemeklerden kaynaklı tutsakların çoğunda mide rahatsızlıklarının yaşandığını ifade eden Kalman, tutsaklara gönderilen yayınların toplatma kararı olmadığı halde keyfi olarak verilmediğini hatırlattı. Kalman, tutsakların iletişim hakkının da engellendiğini paylaştı.

Maruz kaldığı tecavüz işkencesinden dolayı bağırsak ameliyatı olmak zorunda kalan tutsaklar olduğunu söyleyen Kalman, 4 Ekim basın darbesiyle birlikte tutsakların dışarıdan haber alma hakkının da engellendiğini kaydetti.

 

‘Çocuk tutsaklar işkenceden dolayı isyan ediyor’

OHAL’in çocuk tutsaklar üzerinde ağır tahribatlar yarattığına dikkat çeken Kalman, Şırnak’ta sokağa çıkma yasağı nedeniyle aileleriyle görüştürülmeyen çocuk tutsakların işkence ve ağır tecrit koşullarına karşı isyan başlattığını aktardı. İsyanda iki çocuk tutsağın hayatını kaybettiğine işaret eden Kalman, Maltepe Çocuk Hapishanesi’nde ise çocuk tutsakların çeşitli dini ibadetleri yapmaya zorlanarak işkenceye maruz kaldığını aktardı.

Tüm hapishanelerde tutsakların işkencelere ve ağır tecrit koşullarına karşı mücadeleye devam ettiğini vurgulayan Kalman, tutsakların çeşitli eylemler yaptığını belirtti. Kalman şöyle devam etti: “Bizler tutsakların aileleri, arkadaşları, dostları, yoldaşları ve insan hakları savunucuları olarak onların sesi olmak, onlara ses olmak için, duyarlı tüm birey ve kurumları, avukat ve özgür basın emekçilerini, aydın ve sanatçıları kısaca herkesi TDİ ile birlikte ‘tutsaklara OHAL darbesine karşı’ yan yana mücadeleye davet ediyoruz.

Açıklamanın ardından söz alan tutsak yakınları hapishanelerde süren direnişe ses verme ve tutsaklarla dayanışma çağrısı yaptı. Adaletin bir gün herkese gerekeceğinin altını çizen tutsak aileleri, yapılacak çeşitli eylemlerle içeriye direniş mesajı göndereceklerini kaydetti. Aileler, “Biz çocuklarımızın ihtiyaçlarına cevap verebilmek için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.

 

‘Hapishaneler tarihi direniş tarihidir’

SKM Genel Sözcüsü Fadime Çelebi hapishanelerin tarihinin direnişlerle dolu olduğunu kaydetti. Türkiye’de faşist diktatörlüğün hapishane politikasının çok sert olduğunun altını çizen Çelebi, “Ciddi mücadele tarihleri yaratılmıştır” dedi. OHAL ile birlikte tüm toplumsal muhalefetin bastırılmaya çalışıldığını söyleyen Çelebi, birleşik bir hareket örgütleyerek mücadele etmek gerektiğinin altını çizdi.

Göç-Der Eşbaşkanı Abdullah Geldi, tutsaklarla dayanışmak için kampanyaların çoğaltılması önerisinde bulundu. İmza kampanyaları başlatma çağrısı yaptı. Geldi, “Biz Göç-Der olarak hangi çalışmayı yürütürseniz yürütün size destek olacağız” dedi.

SGDF üyesi Devrim Gündüz de, tutsakların direnerek kendi üstlerine düşen görevi yerine getirdiğini söyledi, “Cezaevlerinde tutsaklara uygulanan tecridi gençliğin gündemine sokmak görevimizdir. Ailelerimizin ve tutsak yoldaşlarımızın yanındayız, kampanyayı yürüteceğiz” dedi.

 

‘Hapishanede olan bütün insanların sesiyiz’

Son olarak söz alan Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi üyesi Mesut Çeki, bu platformun herkes için olduğunu kaydetti. Çeki, “Biz sadece devrimci sosyalist yurtsever tutsakların sesi değiliz, aynı zamanda içeride farklı siyasi görüşlerden, kültürlerden inançlardan insanların yanındayız. LGBTİ, anarşist, vegan tutsakların yanındayız. Hapishanede olan bütün insanların sesiyiz. Geçmişte bize işkence yapanlar ve bugün işkence görenlerin de yanındayız, onların sesi olacağız” vurgusu yaptı. (Kaynak: ETHA)

 

{gallery}tutsaklara ohal darbesine son{/gallery}

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu