Emek

Şubeler Platformundan Türk-İş’e: Mücadelen Başka Yol Yok!

Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu, Hava-İş sendikasının sürdürdüğü direnişe, Türk-İş’in yaklaşımını içeren bir değerlendirmeyi kamuoyu ile paylaştı. Açıklama şöyle:

Türk-İş’e bağlı bazı sendikaların İstanbul şubeleri tarafından oluşturulan İstanbul Şubeler Platformu olarak; kısa bir süre önce Türk-İş İstanbul Bölge Başkanlığını ziyaret etmiştik. Konfederasyonumuz Türk-İş’in havacılık işlerinin grev yasağı kapsamına alınmasına ve 305 işçinin işten çıkarılmasına karşı tepkisiz tutumunu doğru bulmadığımızı söyledik. Atatürk Havalimanında direniş yapan işçileri diğer konfederasyon yöneticilerinin dahi ziyaret ederek destek sunduğunu ama Türk-İş yönetiminin direnişçi işçileri ziyaret etmediğini söyledik. Türk iş yönetimin sorunu sahiplenmediğini, şubeler platformu olarak bu durumdan rahatsız olduğumuzu ifade etmiştik. Bölge başkanı ile yaptığımız görüşmede başta genel başkanı Mustafa Kumlu olmak üzere tüm Türk-İş yöneticilerinin İstanbul’a gelmelerini, adına ve gücüne yaraşır bir kitlesellikle direnişteki işçilere bir ziyaret gerçekleştirilmesini, sorunun çözümü, işçilerin işbaşı yapmasını sağlamak için Türk-İş yönetiminin soruna müdahil olmasını istemiştik.

Talebimizin Türk-İş yönetimine ulaştığını ancak ne yazık ki Türk-İş yönetiminin sorunun çözümüne katkıda bulunmak yerine göz boyamayı tercih ettiğini, İstanbul’u ziyaret etmek için direnişteki işçilerin Ankara’da olduğu bir tarihi seçtiğini basından öğrendik.

Türk-İş yöneticileri, şubeler platformu bileşenlerinden hiç birini davet etmeden, gizlice yaptıkları basın açıklamasında; THY işvereni ile görüştüklerini, 305 işçinin mücadelesini desteklediklerini, ama kendilerini iyi anlatamadıkları için kamuoyuna farklı yansıtıldığını söylemiş.

Oysa kamuoyundaki bu “yanlış” algının bütün sorumlusu Türk-İş yöneticileridir. Çünkü, sorunun asıl muhatabı olan Hava-İş sendikasına haber dahi vermeden THY işvereni ile görüşmekle, İstanbul’a gelmek için Hava-İş genel başkanı Atilay Ayçin ve direnişçi işçilerin Ankara’da olduğu bir tarihi tercih etmekle ve bölücü bir tutumla başta genel merkezleri İstanbul’da bulunan genel başkanlara ve şubelerden gizli bir şekilde basın toplantısı düzenleyerek bir kez daha hayal kırıklığı yaratmışlardır. Her zamanki gibi yüzünü işçiye dönmek, üyeleriyle bütünleşerek mücadele etmek yerine göz boyamayı, sorunun etrafından dolanmayı, hamaset yapmayı tercih etmişlerdir. Üstelik bu kez Hava-İş sendikasına haber vermeyerek, Türk-İş’e bağlı sendikaların şubeleri arasında ayrım yaparak etik olmayan bir tutum takınmışlardır. İstanbul’a gelip işverenle görüşmelerine rağmen, işten çıkarılan işçilere görünmeden, gizlice basın toplantısı yapmakla bu algıyı pekiştirmişlerdir.

Kazanılmış haklarımız bir bir elimizden alınırken, özelleştirme-taşeronlaştırma, kriz bahaneleriyle kitlesel işten çıkarmalar yaşanırken, sendikalar tasfiye edilirken basın açıklaması yapmakla yetinen, hükümetle görüşmeyi sorun çözmenin tek yöntem olarak gören Türk-İş yöneticileri, ısrarlı çabalarımıza rağmen aynı tutumlarını devam ettiriyorlar. Aylardır çoğunluk tespiti yapılmayarak fiilen toplu sözleşme hakkının gasp edilmesine ses çıkarmayan, havacılık işlerine grev yasağı getirilmesini bir basın açıklamasıyla geçiştiren Türk-İş yöneticileri işçiden ve mücadeleden bir adım daha uzaklaşmıştır.

40 günden bu yana direnen havayolu işçilerini, protesto ediliriz korkusuyla ziyaret dahi etmeyen, yeni grev yasakları konusunda sessiz kalan, kıdem tazminatı hakkının gaspı girişimine karşı bir eylem takvimi hazırlama mecali bulunmayan Türk-İş yöneticilerin basiretsizliği bu son adımlarıyla bir kez daha tescillenmiştir.

Çalışma yaşamının esnekleştirilmesine, işten çıkarmalara, iş cinayetlerine, kazanılmış hakların bir bir gasp edilmesine karşı yüzünü işçi sınıfına dönüp mücadele yolunu seçme yerine hükümetle görüşerek sorunları çözme yolunu tercih eden Türk-İş yöneticilerinin bu tutumu tabanda büyük bir hoşnutsuzluk yaratmaktadır. Grev ve direnişlere karşı kayıtsız tutumları tepkileri arttırmaktadır.

Gün gizlice İstanbul’a gelip basın açıklaması ile yetinme günü değildir. Grev yasaklarıyla, işten çıkarmalarla, iş cinayetleriyle, her alanda büyük bir saldırı ile karşı karşıyayız. Kıdem tazminatı hakkımız tehlike altındadır. Siyasi iktidar karşısında eğilmekle, sadece görüşmelerle sorunların çözülemeyeceği, kazanılmış hakların korunamayacağı anlaşılmıştır.

Artık mücadeleden başka yol kalmamıştır. Bu nedenle çağrımızı yineliyoruz:

-Türk-İş yönetim kurulu kıdem tazminatı hakkının gaspı girişimine karşı eylem takvimini derhal açıklamalıdır.

-Havacılık işlerindeki grev yasağı kaldırılana, borsacılık işlerine grev yasağı getirilmesi için hazırlanan yasa taslağı geri çekilene kadar sürekli eylem kararı alınmalıdır.

-İşten çıkarılan 305 havayolu işçisinin işbaşı yapması için acil eylem kararları alınmalı, ayrımsız Türk-İş’e bağlı tüm şubelerle birlikte kitlesel bir ziyaret yapılmalıdır.

TÜRK İŞ İSTANBUL ŞUBELER PLATFORMU

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu