İstanbul: Uzun süredir işten atma ve imza yetki süreçleriyle gündemde olan Bakırköy Belediyesi’nde 17 işçinin işten atılması ve Genel- İş Sendikası’nın Belediye-İş 2 No’lu Şube’ye dönük söylemlerine karşılık yaşanan süreci anlatması için Belediye İş 2 No’lu Şube Başkanı Erol Özdemir ile söyleşi gerçekleştirdik.
– Bakırköy Belediyesi’nde işten atılan Belediye-İş ve Genel-İş Sendikası üyesi işçilerinin sürecini anlatır mısınız?
– Bakırköy Belediyesi, Belediye Tiyatro Müdürlüğü kadrosunda bulunup bireysel sözleşme ile 11 ay 27 gün çalıştırılan ve belediyenin birçok biriminde görev yapan arkadaşlardan 17’si sözleşmesi yenilenmeyerek 14 Mayıs günü tarihinde işten çıkarıldı. Gerekçe olarak sayıştay denetçilerinin raporları ve şahıslar hakkında birim amirlerinin disiplinsizlikle ilgili tutanakları gösterildi. Bu işçilerden 9’u Belediye-İş Sendikası’na, 6’sı Genel-İş Sendikası’na üye, 2’si ise sendikasızdır. Sendika olarak belediye yöneticileri ve belediye başkanıyla yaptığımız görüşmelerde 17 arkadaşın işe başlatılması talep edilmiş ancak işe başlatma hususunda netice alınamamıştır. Belediye başkanı ise Genel-İş Şube yöneticileriyle de görüştüğünü, şube yönetimlerinde bulunan 1 kişinin işe başlatılması durumunda sorunun çözüleceğini söyledi.
– Belediye-İş Sendikası’na üye işçilerin direnişe geçmek istememesi durumu nasıl gelişti?
– Belediye-İş olarak işten atılan 17 işçinin de işe başlatılması tek talep olarak tarafımızdan Belediye Başkanı ve yöneticilerine ifade edildi. Üyemiz olan 9 arkadaşla yaptığımız toplantılarda mücadelenin 2 koldan yürütülmesi gerektiği, hukuki süreçle birlikte fiili direniş başlatmamız durumunda sonuç alınabileceği, aksi halde sorunun çözümsüz kalacağı anlatıldı. 9 üyemizden fiili direnişe sıcak bakan 1 kadın arkadaş vardı, diğerleri sıcak bakmadı. Bir hafta sonra yapılan toplantıda da aynı konu işlendi ancak arkadaşların fikrinde bir değişiklik olmadı. Bunun üzerine sendikamız avukatına vekâlet veren 7 arkadaşın işe iade davaları açıldı. 7 Haziran günü basın açıklaması kararı alınmış, basın açıklaması yapılacağı gün Vezneciler’de gerçekleşen patlama sonrası çok sayıda ölü ve yaralı olması sebebiyle sürecin hassasiyeti ve kamuoyunun dikkatinin patlamaya odaklanması gözönüne alınarak basın açıklaması iptal edilmişti. Aynı gün Genel-İş’e üye arkadaşlar basın açıklaması yaptı ve 9 Haziran günü de Bakırköy Meydanı’nda çadır kurdular.
– İmza yetkisi olan bir sendikanın bulunmasına rağmen kendisini devrimci, demokrat olarak niteleyen başka bir sendikanın Bakırköy Belediyesi’nde örgütlenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Bilindiği üzere Genel-İş 2 No’lu Şube, Bakırköy Belediyesi’nde hemşericilik ilişkilerini de kullanarak 2014 yılında işveren desteğiyle örgütlenme faaliyeti başlatmış, bir buçuk yıl süren çalışmalarında başarılı olamamış, işveren yetkililerinin her türlü baskısına rağmen işçiler Belediye-İş Sendikası’nda kalmayı tercih etmişti. İşverenin kendilerine yeteri kadar destek vermediğini her ortamda ifade eden Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı bu işçi çıkarmaları, belediyeden ve sendikamız Belediye-İş’ten intikam alma kampanyasına çevirme gayretine girdi. Sendikalarına bağlı Küçükçekmece Belediyesi, Beşiktaş Belediyesi ve Silivri Belediyesi’nden atılan işçilerin yanına dahi uğramayan, her fırsatta CHP’li olduğundan partisine zarar veremeyeceğini ifade eden Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı, Bakırköy’de işçi dostu oluverdi. Bakırköy’deki direniş çadırına Belediye-İş Sendikası üyesi kadın arkadaş da katılmaktadır.
Bunun da Belediye ve Belediye başkanıyla kişisel husumete dönüşmüş tartışmaları olduğu söyleniyor. Nedenleri bizim ilgi alanımız dışındadır. Ancak sendika olarak bizim hem atılan hem de çalışmaya devam eden üyelerimizin çıkarlarını bir bütün düşünmek görevimiz. Sonuç olarak Bakırköy Belediyesi’nde işten çıkarılan 17 işçi arkadaşın sendikalı ya da başka sendika üyesi olmasına bakmadan işe döndürülme talebimiz devam etmekte, merkezi düzeyde girişimlerimiz sürmektedir.
– İşçiler arasındaki bölünmeyi nasıl yorumluyorsunuz?
– Şu bilinmelidir ki bugün işten çıkarılan 17 işçi, işyerinde Bakırköy Belediye işvereniyle birlikte Genel iş 2 No’lu Şube’nin işçiler arasındaki yarattıkları bölünmenin bir sonucudur. Belediye İş İstanbul 2 No’lu Şube olarak işçi sınıfına ve onun birliğine olan inancımızla yolumuza devam etmekteyiz.
